Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin, öngörülen sürede edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü ve arsa sahiplerinin fesih hakkını kullanmada haklı oldukları mahkemece saptantığından, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108. maddesi gereğince sözleşme ilişkisi tasfiye edilerek tarafların varsa birbirlerine kazandırdıkları değerleri iade etmeleri gerekeceği, bu hususun kusura bağlı bir sonuç olmadığı- Asıl davada yüklenici, özellikle arsaya ait vergileri ödediğini ileri sürerek sözleşme nedeniyle yaptığı giderlerin de tahsilini istediğinden, mahkemece, bu isteğin toplanacak deliller çerçevesinde incelenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşme ile belirlenen kesin vade itibariyle inşaatın bitirilerek teslim edilmediği sabit bulunduğundan talep doğrultusunda gecikilen ilk 60 gün için taraflar arasında kararlaştırılan tazminatın ve sözleşme dönemine ait olduğu anlaşılan ve yüklenici tarafından ödenmesi kararlaştırıldığı halde arsa sahibince ödenen vergilerin hüküm altına alınması gerekeceği-Teslimde temerrüde düşen yükleniciden TBK'nın 112. ve 125/1. maddelerine göre ( BK.'nın 96 ve 106/2), aynen ifayı bekleyerek gecikme sebebiyle oluşan zararların tazmini istenebileceğinden, sözleşmede belirlenen ilk 60 günü takip eden dönem için gecikme tazminatı istenmesinde yasal bir engel bulunmadığından, dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin inşaatı tamamlamadığından bahisle mahrum kalınan kira (gecikme tazminatı) istendiğinden, anılan istek üzerinde durularak ve bu konudaki talep açıklattırılarak ve taleple bağlı kalınarak bilirkişi incelemesine de müracaat edilip, davacının gecikme nedeniyle oluşan zararının belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ruhsat için herhangi bir süre belirlenmediği, inşaatların ruhsattan itibaren en geç 18 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, dosyada bulunan belediye yazılarından yüklenicinin belediyeye başvurduğu, arsa sahibi tarafından yükleniciye gönderilen ihtarnamede inşaata başlanması için yükleniciye süre verilmişse de ihtarnamenin muhatabın çarşıda olduğunu beyan eden komşusunun isminin yazılmaması nedeniyle tebligatın usule uygun olmadığı, dolayısıyla davalının temerrüde düşürülmediği, davacının fesihte haklı olmaması nedeniyle davacı arsa sahibinin BK'nın 108/2. maddesindeki olumsuz zararını da isteyemeyeceği, ancak verdiğini BK'nın 61. maddesi uyarınca geri alabileceği gözetilerek, davacının tazminat talebinin bu açıklamalar çerçevesinde ele alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Asıl davada, arsa sahibi karşı davada da yüklenici tarafça arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talep edilmiş, böylece tarafların fesih konusunda iradeleri birleştiğinden, sözleşmenin 6. maddesinde yazılı cezai şart ise hukuki niteliği itibariyle seçimlik cezai şart olup bu tür bir cezanın talep edilebilmesi akdin ayakta bulunmasına bağlı olup, aksi kararlaştırılmadığı takdirde, fesih istenilmesi durumunda müspet zarar niteliğindeki cezai şart isteminin kabulünün mümkün olmadığından, asıl davadaki cezai şart isteğinin de reddi gerekeceği-Karşı davada, yüklenici tarafça yapılan imalatın ve masrafların bedeli talep edilmiş ve talep kısmen hüküm altına alınmışsa da BK'nun 108/1. maddesi uyarınca, tarafların sözleşme nedeni ile edindikleri kazanımları iade etmeleri gerektiğinden, varsa bu nitelikteki edinimlerin karşı tarafa iadesi talebi niteliğince yerinde olup, bu kazandırmaların karşı tarafın yararına olması ve işine yarayacak, kullanılabilir hususlar olması gerektiği-
Kira tazminatında zamanaşımı süresinin bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten itibaren başlayacağı ve arsa sahibi geciken her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararın o ayın sona ermesiyle istenebileceği-
Mahkemece, tescil isteminin reddine, tazminatın isteminin kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi'nin 26.03.2012 tarih ve 2011/4598 Esas, 2012/1871 Karar sayılı ilamı ile “Borçlar Kanununun 106/II. maddesi uyarınca seçimlik hakkın teslim edilmeyen daire bedeli yönünden kullanılmış olmasına göre müspet zarar kapsamında kalan gecikme tazminatı istenemeyeceği ve ıslah ile artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz istenebileceği” gerekçesi ile bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, .. TL'sine dava tarihinden, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... TL'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerektiği-
İşin teslimi gereken tarihe kadar arsa malikine kira ödenmesinin kararlaştırıldığı, teslimi gereken tarihten sonra da teslimin gerçekleşmemesi halinde kira ödenmesine devam olunacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün, Borçlar Kanunu'nun 106/2. maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğinde olduğu, şu durumda, kararlaştırılan bu miktarın cezai şartı aşması halinde talep edilebilmesinin mümkün olacağı, oysa, cezayı aşan bir zararın varlığının ileri sürülerek kanıtlanmış olmadığı, o halde, aylık kira bedeliyle ilgili talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Sözleşme konusu inşaattaki bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmemesi durumunda ödenmesi kararlaştırılan gecikme tazminatı müspet zarar niteliğinde olup, sözleşmenin feshine karar verildiği ve sözleşmede aksi öngörülmediği için talep edilmesinin mümkün olmadığı, inşaat süresi boyunca arsa sahibinin eski dairelerinden istifade edememesi nedeniyle ödenmesi kararlaştırılan tazminatın, menfi zarar kapsamında olduğu, şu halde, taraflar arasındaki sözleşmeler feshedilmiş olmakla belirtilen bu istek kalemi yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-