Takip talebinde belirtilen ve itirazın iptali davasına konu edilen "asıl alacağın" istinaf kesinlik sınırı olarak esas alınacağı-
Taraflar arasında temel ilişki yabancı para cinsinden kurulmuş olup, "vadeli ödemelerin TL cinsinden yapılması halinde kur riskinin (kur farkının) müşteriye ait olduğu" açıkça sipariş onay formunda kararlaştırıldığından, fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranamayacağı- Ödeme aracı olan çekin TL olarak düzenlenmesinin taraflar arasındaki mevcut sözleşme hükmünden vazgeçilmesi anlamına gelmediği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan özel ve idari teknik şartnamenin 4. maddesinde, hiçbir imalata nakliye ve fiyat farkı verilmeyeceği, sözleşmenin “Fiyat Farkı Ödenmesi ve Hesaplanması Şartları” başlıklı 14. maddesinde ise yüklenicinin fiyat farkı veya zam verilmesi talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı, ne var ki imalatta kullanılan ince-kalın BA demir ve hazır beton yönünden, fiyat farkına ilişkin genel hükümlerden ayrı özel ve istisnai bir düzenlemeye gidildiği, bu durumda, davacının ince-kalın BA demir ve hazır beton için fiyat farkı talep edebileceği kabul edilerek, bilirkişi kurulundan bu hususta ek rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanununun ''İcranın iadesi'' başlığı altında düzenlenen 40. maddesinde; ‘bir ilama dayanarak takip borçlusundan tahsil edilen paranın takip alacaklısına ödenmesinden sonra, takip dayanağı ilamın bozulması ve takip konusu alacağın haksızlığının daha sonra tesis edilip kesinleşen bir hükümle ortaya konması halinde, ayrıca hükme hacet kalmaksızın takip alacaklısından icra dairesi tarafından ve gerektiğinde cebri icra yolu ile geri alınıp takip borçlusuna iade edileceği’ öngörülmüş olduğu-
Kazaya neden olan aracın satışı için verilmiş özel vekâletnameler ve aracın galeriye teslim edildiğine dair yazılı belge, "galericinin aracı satın aldığı ve satışa ilişkin vekâletler de verildiği hâlde tescil kaydını üzerine almadığı" belirtilerek galerici hakkında "güveni kötüye kullanma" suçundan dolayı suç duyurusunda bulunulduğuna ilişkin soruşturma ve ceza dosyaları ile bu dosyalarda bulunan beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde somut olay bakımından kayden malik olarak yer alan davalının araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kazadan çok önce kesin biçimde ortadan kalktığını ispat etmiş olduğu- Dosyadaki belge oto satımına ilişkin geçerli bir belge olarak kabul edilemezse de; bu belgenin, olayda aracın fiili tesliminin bu tarihten itibaren galeriye bırakıldığının bir delili olduğu- Aracın satış için galeriye bırakma ve davalının eylemsel egemenliğinin kalktığı olgusu bahsedilen belgelerden açıkça anlaşılmakta olup hayatın olağan akışına göre davalının aracı galeriye teslim ettiği ve davalının işleten sıfatıyla sorumluluğuna hükmedilemeyeceği- "Araç satışlarının resmî şekilde yapılması gerektiği, aracın galeriye teslim edildiğine dair sunulan belge geçerli olmadığı gibi altında galeri karşısında yer alan kişinin davalı da olmadığı, özel satış vekâletlerinden de aracın galeriye teslim edildiğinin anlaşılamadığı, usulüne uygun sözleşmenin de kaza tarihinden sonra olduğu, davalının KTK’nın 104. maddesi uyarınca eylemsel egemenliğin kesin biçimde kendisinden kalktığını ortaya koyamadığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Avukatın, süreli vekaletnamesiyle süre sonuna çakışan işler için sözleşmede belirtilen şekilde ücret kararlaştırılmasının, süreli sözleşmenin amacına uygun düşmediğinden takdiri indirim yapılması gerektiğine ilişkin kabulün hatalı olduğu- Anılan sözleşme hükmünün genel işlem koşulu olarak ve dürüstlük kuralına aykırı hazırlandığı kabulünün mümkün olmadığı ve taraflar arasında imzalanan vekalet ücret sözleşmesinin tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu değerlendirilerek sözleşmedeki "avukata verilen işlerin asgari ücret tutarı kadarının ödeneceğine" ilişkin hükme göre uyuşmazlığın çözümü gerektiği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yedieminlik ücretine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemi ilişkin eldeki davanın İİK’nın 88/6. maddesinden mi yoksa İİK’nın 95. maddesinden mi kaynaklandığı, görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu, buradan varılacak sonuca göre davalının dava konusu yediemin alacağından sorumlu tutulup tutulmayacağı-
Davacı-birleşen davalı vekili tarafından verilen dilekçeye ekli asıl istinaf dilekçesi olduğu belirtilen dilekçenin ............... tarihli elektronik imzalı olduğu anlaşılmış olup HMK m. 343 hükmü de dikkate alınarak bu dilekçenin (asıl istinaf dilekçesi olduğu bildirilen) sistem üzerinden gönderilerek UYAP sistemine kaydedilip kaydedilmediği belirlenip sisteme, üzerinde kayıtlı elektronik imza tarihinde gönderilip kaydedildiğinin tespit edilmesi durumunda istinaf incelemesinde değerlendirilmesi gerekeceği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozularak kaldırılması gerektiği-
Davalıların, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan ........... tarihli genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları, davalı kefillerin imzaları bulunan sözleşme içeriğinde çek yaprağı ve teminat mektubu nedeniyle depo bedelinden sorumlu olacağına ilişkin hüküm bulunmadığı halde mahkemece davanın bu yönden kısmen kabul edilmesinin doğru olmadığı- Dosyadaki bilgilerden takibe konu borçların, asıl borçlu ile davalı şirket arasında üç ayrı kredi sözleşmesine dayandığı, ne var ki davalı kefillerin sadece tek bir sözleşmeye kefil olduklarının anlaşıldığı, o halde mahkemece bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınarak davalıların kefalet imzası bulunan kredi sözleşmesi kapsamında takip tarihi itibariyle kredi borçları bulunup bulunmadığı belirlenip, sorumlu olacakları miktar tespit edilerek karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın tazmini talebiyle açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili için açılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, alacak, yargılamayı gerektirir nitelikte olup likit olmadığından, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-