Şikayetçinin anılan takip dosyasının alacaklısı olduğu görüldüğü, bu durumda adı geçenin İİK'nun 134. maddesinde belirlenen "tapudaki ilgili" sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkının olduğu, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişiye satış ilanı tebliğ edilmediği için ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
K. takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı gibi, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Tebligat yasasının metninde, yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağının önemle vurgulanmış olduğu, ayrıca Tebligat Yönetmeliğinin 79.maddesinde T.K.'nun 21/2.maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı,istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermekte olduğu- İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğininin 30.maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerektiği- Savunma hakkı ile tebligat müessesinin birbirne sıkı sıkıya bağlı olduğu- İcra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkün olacağı, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciye yöneltebilmesinin usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabileceği- Satış ilanı davetiyesinin üzerine “mernis”yazılarak TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasının ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu-
K. takdir raporu Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği halde muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılarak tespit edilmediği, borçlunun tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenmediği ve haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligattaki meşruhatta yazılı olmadığı anlaşıldığından, bu haliyle, kıymet takdir raporu tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddelerine aykırı olduğunun kabulü gerekeceği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği- Birden fazla taşınmazın birlikte ihale edilmesi halinde yapılan masrafların oranlama suretiyle hesaplanacağı- Taşınmazın muhammen bedelinin %50 si ve bu taşınmaz için yapılan masrafların da eklenmesi ile bulunan miktarın ihale miktarı itibari ile karşılanmadığının anlaşılması halinde, satış İİK. 129 koşullarına uygun olarak gerçekleşmemiş olacağından, mahkemece bu hususun re’sen gözetilerek bu taşınmaz yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan (İİK. mad. 127), mahkemece satış ilanı tebligatı yapılan kişinin şikayetçinin çalışanı mı yoksa iddia edildiği gibi apartman kapıcısı mı olduğunun araştırılması gerekeceği-
İİK'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının boçlulara usulüne uygun tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, şikayetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshinin gerekeceği-
Satış ilanı usulüne uygun tebliğ edilen borçlu vekilinin ihalenin feshini isteme hakkı bulunmadığı-
02.08.2013 tarihinde yapılmış olan ihaleye ilişkin -araya bayram tatili girmesi nedeniyle- 12.08.2013 tarihinde yapılan fesih isteminin 7 günlük hak düşürücü sürede olduğu- Borçlunun bilinen ve daha önce kendisine tebligat yapılan adresine çıkartılan ve bila tebliğ iade olunan bir tebligat bulunmadığı halde, satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesindeki şartlar oluşmadan adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine çıkartılmasının ve TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılmasının usulsüz olduğuBağlantı- Satış ilanı tebligat mazbatasında ihbarnamenin muhatabın konutunun kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerh bulunmadığında bu haliyle de TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğu- Satış ilanının bir suretinin borçluya tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu (İİK. mad. 127)-
Borçlu şirket takipte vekille temsil edilmediği halde vekili bulunduğu kabul edilerek şirket vekili olmayan avukata satış ilanı tebliğ edilmesinin ve borçlu şirketin kendisine satış ilanı tebligatı yapılmamasının usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesinin, tebliğ memurunun Tebligat Kanunu’nda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlı olduğu, tebligata dair beyanı alınan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamasının usulsüz olduğu, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-