Süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerekirken durdurulmamış olması nedeniyle yapılan haciz işleminin hukuki sonuç doğurmayacağı-
İhale ilanının adliye divanhanesine asılma olgusunda, belirli bir süre asılı kalacağına ilişkin yasal bir düzenlemenin bulunmadığı-
İtirazın iptali davasında temyiz edilebilirlik sınırının, takibe konu ve borçlunun itiraz ettiği alacak miktarına ve temyiz edilen kararın verildiği tarihe göre belirlenmesi gerektiği-
Yargılama harç ve giderlerinin davada haksız çıkmış olan tarafa yükletilmesi gerekeceği; ancak gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan tarafın, lehine karar verilmiş olsa dahi, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamı ve da bir kısmını ödemeye mahkum edilmesi gerekeceği-
İcra hukuk mahkemelerince verilecek kararların temyiz süresinin tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün olduğu-
Menfi tespit davası, konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınmasının gerekeceği-
Gecikmiş itiraz hallerinde mahkemece öncelikle, İİK. mad. 65’de düzenlenen gecikmiş itiraz nedenleri ve koşullarının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekeceği ve bu değerlendirme sonucunun temyiz incelemesine esas olmak üzere kararın gerekçesinde açıkça belirtilmesi gerekeceği-
Davacı, icra takibinde açıkça temerrüt faizi istemiş olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesi gereğince, hakim taleple bağlı olduğundan mahkemece talep edilmeyen vade farkının hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Davalının temyiz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmeden, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderildiği, bu nedenle davalı-alacaklı şirkete ait temyiz dilekçesinin davacı-borçluya tebliğ edilmesi ve yasal süre beklenildikten sonra dosyanın gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su tüketiminden, abone ile birlikte fiili kullanıcı da kullandığı miktar ile sorumlu olduğundan, abone olmayan davacının, taşınmazı devraldığı tarihten sonraki tüketimden sorumlu tutulması gerekeceği-