Üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkin davada, borçlunun icra mahkemesine başvurarak 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptalini istemesinde hukuki menfaati olduğundan, aksi yöndeki mahkemenin kabulü yerinde olmadığı - 6215 Sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde '...Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve genel müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamayacağı ve devredilemeyeceği- Genel müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti genel müdürlüğe ait olacağı, bu taşınmazlar genel müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılacağı- Federasyon malları Devlet malı hükmünde olup, haczedilemeyeceği, bu durumda şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri anılan madde kapsamında haczedilemeyeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın bir yerde meskeninin bulunmasının zorunlu olmayıp, borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi gerekeceği-
Raporların Adli Tıp Kurumundan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olmasının ona üstünlük sağlamayacağı, kesin kanaat bildirmeyen mevcut raporlara göre sonuca gidilemeyecek olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığı-
Takip dayanağı senetlerdeki imzanın borçluya ait olmadığı kesinleşen menfi tespit davası ile kesin hükme bağlanmış olduğundan bahisle mahkemece itirazın kabulüne karar verileceği-
İcra takibine konu senedin imzalanmasında iradesinin sakatlandığı yönündeki iddiasını ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafın dayandığı deliller arasında bulunan tanıklarının mahkemece dinlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada, davalı borçlu şirket kira sözleşmesinin tarafı olmadığını ileri sürerek husumet itirazında bulunsa da, taraflar arasında daha önce görülüp, kesinleşen davada, davalı, kiracılık sıfatına itiraz etmeyip, düzenli olarak kira bedelini yatırdığından, kira sözleşmesinin tarafı olduğunu zımni olarak kabul ettiğinin kabulü ile husumet yokluğundan davanın reddedilmemesi gerektiği-
İcra takibinde taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibindeki hacizlerin iptalini ya da haciz konulmasına ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında, davalı yanın takibine dayanak olan çeklerin ibraz tarihi (13.07.2007), davacının takip dayanağı kıldığı çekin ibrazından (16.07.2007) önce olduğu dosya kapsamı ile belirlenmiş olduğundan, davalı alacağının, davacı alacağından daha önce doğduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
Davalı yanın takibine dayanak çeklerinin ibraz tarihi davacı alacağını takip dayanağı kıldığı çekin ibrazından önce olduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağından muvazaa sebebine dayalı sıra cetveline itiraz davasının reddi gerekeceği-
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararına karşı, alacaklı tarafından istinaf ( istinaf mahkemeleri inceleme tarihi itibariyle faaliyete geçmediğinden temyiz ) yasa yoluna başvurulması üzerine, Özel Dairece verilen bozma kararı, İİK'nun 258. maddesi gereğince kesin olup, kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece, direnme kararı verilmesinin usulen olanaklı olmadığı-