Davalının üniversiteye 2010-2011 yılı eğitim-öğretim yılının 27.09.2010 tarihinde başladığı, davacının kaydını dönem başlamadan 13.09.2010 tarihinde sildirerek, taahhütnamede değinilen ücretin iade edilmeme koşulu oluşmadığı; ödemenin karşılığı olan eğitim öğretim hizmetinden davacı tarafça henüz yararlanılmadığı anlaşıldığından; davacıya, yatırdığı eğitim - öğretim bedelinin iadesi gerekeceği-
Başvuruda bulunmayan diğer borçlu hakkında yapılan işlemin, muteriz borçlular yönünden bir hüküm ifade etmeyeceği nazara alınarak mahkemece, muterizler vekilinin zamanaşımı itirazının kabul edilerek, İİK.'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 71/son ve 33/a maddeleri gereğince muteriz borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yüksek Özel Daire'nin, davacıların icra takip dosyasına yaptığı son ödeme tarihinin belirlenerek taraflardan delilleri de sorularak istirdat davasının süresi içinde açılıp açılmadığı yönünde, araştırmaya yönelik bozmasına karşı, yerel mahkemenin direnmesi usul ve yasaya uygun olup; ne var ki, istirdat davasının bir (1) yıllık süre içerisinde açılıp açılmadığı hususu ile işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesi gerekeceği-
Alacaklının borçlu aleyhine giriştiği icra takibinde, bir yıllık süre (İİK. m.78/II) içinde haciz talebinde bulunmaz veya bir yıl içinde yaptığı haciz talebini geri alıp da (aynı) bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz ise, takip dosyasının işlemden kaldırılacağı fakat; icra takibinin düşmeyeceği, takip, derdest kalmaya devam edeceğinden, davacı-alacaklı şirket vekilinin takip dosyasında takip masraflarından sayılan icra vekalet ücretinin tahsili için icra dairesinden yapılan harici tahsilatları da dikkate almak suretiyle dosyadaki alacak miktarının çıkartılarak, bakiye takip alacağı için takibe devam edilmesini istemesi gerekirken, davalı-borçlu belediye hakkında ayrı bir icra takibi yaparak, eldeki davanın açılmasında, hukuki yararının bulunmadığı-
Mahkemece; davalı havayolu şirketinin davacı pilotun çalıştığı süreyle orantılı olarak yapılan hesaplamayla borcun toplam 14.298 Euro olduğuna ilişkin davalı vekilinin beyanı, davacı pilotun çalıştığı süre ve kabul edilen miktarın davacı tarafından temyiz edilmemiş bulunması nedeniyle kazanılmış haklar da gözetilerek, davalı vekilinin temyize konu yaptığı “Simülatör öğretmen ücreti” ve “Line Training” eğitim bedeli konusunda bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınması veya yeni bir bilirkişi kurulundan belirtilen konuda rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı, davalı ile İZSU arasında yapılan su abonelik sözleşmesinde taraf olmadığından sözleşmeye dayanarak İZSU’ya yaptığı ödemeleri davalıdan isteyemeyeceği; davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan ödediği bedellerin tahsilini istemiş ise de, talep edilen dönemlerde davalının taşınmazın maliki olmadığı, taşınmazı daha önceden devir ettiği; bu nedenle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği bir değerden de bahsedilemeyeceği-
Sulh hukuk mahkemesince verilen ihalenin feshine ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yolunun açık olduğu-
Dava konusu bonoyu davalıya ciro eden şirkein ticaret sicilinden gelen kayıtlarına göre davalının bu şirketin ortağı ve tek temsilcisi olduğu açıkça görüldüğünden mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup TTK’nun 599. (şimdi; 687.) maddesi de tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İlamda yer alan ve yargılama gideri sayılan vekâlet ücreti için, icra aşamasında icra vekâlet ücreti talep edilmesinde yasal düzenleme uyarınca bir usulsüzlük bulunmadığı-
Menfi tespit ve istirdat davasında; takibin yapıldığı anda davalı alacaklının haksız ve kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı halde mahkemece uyuşmazlığa konu edilen ve haricen satılan aracın takipten sonra iade edilmesine rağmen davalının takibini sürdürmesi sonucu kötüniyetli olduğunun ispatlandığı gerekçesiyle davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-