Komşuluk ilişkilerinde, bir takım zorunluluk ve rahatsızlıkların makul sınırlar içinde kalması halinde bunun çekilir olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, ancak onarım süresi, çalışma saatleri, gürültüyü kısmen önleme tedbirlerinin alınmaması sonucu verilen rahatsızlık bir komşu için katlanılabilirlik sınırlarını aştığı taktirde, manevi tazminat sorumluluğunun oluştuğunun düşünülmesi gerekeceği–
Kişilik haklarının, «kişinin doğumla kazandığı bağımsız varlığını ve bütünlüğünü oluşturan; hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve özgürlüğü, onuru, ismi, resmi, sırları ile aile bütünlüğü, sosyal ve duygusal değerlerinin tümü»nü ifade ettiği-
Şikayet hakkının Anayasal bir hak olduğu, bu nedenle hakkında yapılan şikayette (ya da bunun sonucunda açılan ceza davasında) haklı çıkan (lehine «takipsizlik» veya «beraat» kararı verilen) tarafın, sırf bu nedenle şikayette bulunan kişiden manevi tazminat isteyemeyeceği, şikayetçinin ancak (kasten) davacıya zarar vermek amacı ile veya hiçbir duyum ve belirti olmadan sırf şüphe üzerine ağır bir suçlamada bulunarak şikayette bulunmuş olması halinde, davacıya manevi tazminat ödemeye mahkum edilebileceği–
Hakimin manevi tazminat miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı, diğer sosyal ve ekonomik durumlarını, olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunacağını objektif olarak gözetmesi gerekeceği ve hükmedilecek bu paranın «mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği» gibi bir «ceza»da olmadığı–
Bir gazetede yer alan yazıda kişilik haklarına saldırının oluştuğunu kabul eden mahkemenin hangi sözlerden dolayı tazminata hükmettiğini gerekçede açıklaması gerekeceği–
Kendi eylemi ile «yargıç kimliğini kaybetti» şeklinde bir eleştiriye maruz kalan davacı hakkındaki söz konusu yayının kişilik haklarına saldırı teşkil etmeyeceği–
Kişilik haklarına saldırının birden fazla yayında oluşması durumunda, yapılan yayınlar ayrı ayrı değerlendirilerek, davacının her yayın için ne kadar miktar manevi tazminat istediğinin açıklattırılması ve hangi yayın için ne kadar miktar manevi tazminata hükmedildiğinin de karar yerinde ayrı ayrı gösterilmesi gerekeceği–
Milletvekillerinin, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, bunları meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacağı–
Yargı kararının uygulanıp davacının göreve başlatıldığı gün, doğu illerine üç ay süre ile geçici görevlendirilmiş olmasının, yargı kararının etkisizleştirilmesi amacına yönelik olup, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği–