Ortada şikayeti gerektirecek derecede yeterli emareler bulunmakla birlikte bu delil ve emarelerin dava açma için yeterli sayılmamasının davalının şikayetinin haksız olduğu sonucunu yaratmayacağı-
Davanın yargılaması sırasında dinlenen tanıklar, adliye asansör ve otoparkından avukatların yararlandırılmadığını ifade etmiş olduklarından; bu beyanlara göre; şikâyeti haklı kılacak emare ve olguların varlığının kabulü gerekeceği-
Davalının şikayet için yeterli delil ve emare bulunmadan davacı hakkında rüşvet iddiası ile şikayette bulunmuş olması davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilse de iddianın niteliğine göre ispatının çok mümkün olmaması, tarafların konumu ekonomik ve sosyal durumu, ayrıca davacının ek raporu olağan süreden çok uzun zaman sonra düzenlenmiş olması gibi olgular dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarının yüksek olduğunun kabulü gerekeceği-
Davalının yapmış olduğu açıklamalarda kamu yararı bulunduğu, tarafların siyasetçi olarak işgal ettikleri konumlar dikkate alınarak açıklamanın ceza dosyasındaki bilgilere dayanılarak yapıldığı ve görünen gerçeğe uygun olup hukuka aykırılık unsuru oluşmadığından davacının kişilik haklarına saldırıdan söz edilemeyeceği-
Davalı, şikayetinde iyi niyetli olmayıp, şikayet hak arama amacı dışında yapıldığından ve bundan davacı zarar gördüğünden manevi zararın kapsamının belirlenmesi gerekeceği-
Basına somut gerçeği arama veya bekleme sorumluluğu yüklenemeyeceğinden yayından sonra yapılan idari soruşturmada iddianın doğru olmadığı sonucuna ulaşılmış olmasının yayının hukuka uygun olmadığı anlamına gelmeyeceği-
Manevi tazminat için, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-