1. HD. 05.06.2018 T. E: 2015/12726, K: 11036-
Davacı yanca herhangi bir ek dava açmaksızın yaptığı ıslah işlemiyle, dava tarihini aşacak şekilde cezai şart isteminde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Sözleşmedeki paylaşım proje esas alınarak yapılmışsa da, arsa sahibince daha sonra tadilat projesi yoluyla, 3 adet bodrum kattan 2 tanesi ortak alan olmaktan çıkarılarak, bu alanda 4 adet bağımsız bölüm teşekkül ettirilmiş ve kat irtifakında bu bağımsız bölümler arsa sahibi adına tescil edildiğinden, sözleşmede 8 adet olan bağımsız bölüm sayısı 12 adete çıkmış ve yine yüklenici aleyhine olarak bina ortak alanı daraltılmış olduğundan. sözleşmede, sonradan ilave bağımsız bölüm çıkması halinde, bu bağımsız bölümlerin paylaşımının nasıl yapılacağı kararlaştırılmamış olduğundan, paylaşımın sözleşmede belirlenen oran üzerinden yapılması ve davacı yüklenicinin sonradan ortaya çıkan bu bağımsız bölümler üzerinde, bodrum katların bağımsız bölüme dönüştürülmesi için yapılan tadilat nedeniyle ortaya çıkan masraflardan payına düşeni karşılamak kaydıyla, sözleşmedeki payı (3/8) oranında hak sahibi olduğunun kabul gerektiği- Davacı yüklenici ayrı bir dava açmak yerine bu konudaki talebini asıl davada ıslah yoluyla ileri sürdüğünden ve bu talep dava konusu dışında yeni bir talep niteliğinde olduğundan, davacı yüklenicinin fazladan yapılan bağımsız bölümlere ilişkin bedel isteminin reddi gerektiği- Asıl davada birlikte ifa kuralına göre, birleşen davada hüküm altına alınan, yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacakları da dahil olmak üzere, davacı arsa sahibinin tüm alacaklarının ödenmesi halinde, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici adına tesciline karar verilmesi ve ayrıca, aynı gerekçelerle, davalı arsa sahibinin davaya karşı koymakta haklı olduğu gözetilerek asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği- İşçilerin sigorta pirim borçları yüklenici tarafından değil, arsa sahibi tarafından ödenmiş ve arsa sahibi bu alacağın rucüen tahsili istemiyle birleşen dava açmış olup söz konusu borç ifa edilmediği sürece, arsa sahibinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden, birleşen dava tarihi itibariyle bu borcunu henüz ifa etmediği anlaşılan davacı yüklenicinin cezai şart isteminin bu nedenle reddi gerektiği-TBK 'nın 182. maddesi uyarınca, hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceğinden, mahkemece, davalı arsa sahibinin tacir olmadığı gözetilerek, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın fahiş olup olmadığı ve indirilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği-
Yüklenicinin veya ondan kişisel hakkını yazılı olarak devralan davacının hakkını davalı arsa sahiplerine karşı ileri sürebilmesi için, sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması gerektiği- Öncelikle yüklenicinin arsa sahiplerinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre, dava konusu bağımsız bölümleri hak edip etmediğinin belirlenmesi, yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölüm olduğu takdirde, davacının davalı yüklenici ile imzaladığı protokol hükümleri uyarınca bağımsız bölüm talep etme şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkin davada, karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenicinin tescile hak kazanamayacağı-
Davalı kooperatifin ortağı olan davacının, arsa malikleri ve ortağı olduğu kooperatiften tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalı kooperatifçe davacının tapu talep etme koşullarını taşıdığı kabul edilmiş ise de, davalı kooperatifin dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydını talep etme koşullarını taşıyıp taşımadığı belirlenip kooperatif ortaklığına bağlı tapu iptali ve tescil isteyen davacının davalı kooperatife dava açmakta hukuki yararının bulunduğu-
TBK. mad. 97 uyarınca ifada sıra kuralı gereği arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan alacak davasında, davanın açıldığı tarihte henüz yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam olarak yerine getirmediği, inşaatta bir kısım eksikliklerin bulunup bunların dava açılmasından sonra yargılama aşamasında giderildiği, keza iskan ruhsatının da yine davadan sonra alındığı, bu haliyle arsa sahiplerinin yükleniciye tapularını vermemekte haklı olup davanın açılmasında da bir kusurlarının bulunmadığı anlaşıldığı, yüklenicinin tapuların geç verilmesi nedeniyle uğradığını öne sürdüğü zararların arsa sahiplerinden talep edilmesinin mümkün olmadığı-
Eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yüklenicinin, arsa sahibinden tapu isteyebilmesi için, öncelikle kendi edimlerini sözleşmeye uygun şekilde ifa etmesi gerekeceğinden inşaattaki eksik ve kusurlu işler bedelinin tespiti ve eldeki dosya ile, İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/.. Esas, 2013/.. Esas sayılı dava dosyasının birleştirilerek, davalı arsa sahibinin eksik ve kusurlu işlerden dolayı varsa alacağı ile anılan dosyadaki alacaklarının ödenmesi koşuluyla, yani birlikte ifa ilkesine göre tescil kararı verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan eksik imalât bedeli ile kira tazminatının tahsili; karşı dava ise, tapu iptal tescil ile kâr ve kira kaybı bedeli ile fazla imalât bedelinin tahsili istemi- Yüklenicinin tapu iptali ve tescil isteme hakkının, ödemeyi yaptığı tarihte doğacağı, karşı davada hüküm altına alınan miktarın ödenmesi koşuluyla tapu iptali ve tescile hükmedilmesi, asıl davada davacı-karşı davada davalı arsa sahibinin dava tarihi itibariyle tapuda devir yapmamakta, diğer anlatımla karşı davaya karşı çıkmakta haklı olduğu ve karşı davanın açılmasına sebebiyet vermediği, bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği- Eksik ve ayıpların, kullanımdan mı yoksa imalâttan mı kaynaklandığı hususlarına açıkça yer vermeyen bilirkişi raporları esas alınarak eksik iş bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğu- Eksik ve ayıplı işlerin, ortak alanlarda mı yoksa arsa sahibine ait dairlerde mi olduğu, ortak alanlarda bulunduğunun tespiti halinde davacı arsa sahibinin arsa payı oranında talepte bulunabileceği hususunun ve ayrıca tespit edilen kalemlerin eksik iş mi ayıplı iş mi olduğu ve kullanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarının gözetilmesi gerektiği- Sözleşmede belirlenenden farklı marka yapılan kapılar nedeniyle doğan değer farkının eksik iş bedeli olarak kabul edilip hüküm altına alınmasına rağmen, asıl davada davalı yüklenicinin bu dairelerin ikisindeki kapıların kararlaştırılan marka yapıldığı yönündeki savunma ve itirazlarının değerlendirilmesi gerektiği-
8. HD. 05.12.2017 T. E: 2015/15260, K: 16193-
İ.lı işleme dayalı tapu iptal tescil davasında, taraflar arasında imzalanan 11.05.2007 tarihli belgenin inançlı işlemin belgesi olduğu esasen taraflarca da inkar edilmediği gözetilerek işin esasına girilip, davalı tarafından kredi temin edilip edilmediğinin, temin edildi ise davacıya verilip verilmediğinin, kredi borcunun davalı tarafından ödenip ödenmediğinin açıklığa kavuşturularak, gerçekten kredi alınıp davacıya verilmiş, kredi borcu da davalı tarafından ödenmiş ise borç miktarı tespit ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-