Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin davada, vekil ile sözleşme yapan kişi iyi niyetli ise, yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı, vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağı- Çekişme konusu taşınmazı cebri ihale suretiyle edinen davalı şirketin taşınmazı satın aldığı tarihte bu dava nedeniyle taşınmazda ihtiyati tedbir bulunduğu anlaşılmakla, şirketin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, dava konusu taşınmaz halen davalı şirket adına kayıtlı ise işin esasına girilerek eğer başkasına devredilmiş ise de HMK 125 uygulanmak suretiyle inceleme yapılması ve toplanan ve toplanacak deliller (usulünce bildirilmiş olmak kaydıyla) doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Hasta için kan, yasal prosedüre uygun şekilde kurulup işletilen ve denetim mekanizması dâhilinde çalışarak veri bağışı ve nakli sağlayan kan merkezlerinden temin edilebilecekken, hastaya daha hızlı müdahale edilebilmesi gayesiyle dahi olsa, kendisinin oluşturduğu sistemden kan temin eden davalı hastanenin azami seviye özen ve dikkati göstermesi gerektiği, verilen kanda ölüme sebep olan hastalığa ilişkin bulaşıklık bulunduğu ortadayken artık hastalığın bu kandan değil, başka bir suretle bulaştığının ispat yükünün davalı hastanede olduğu ve ispatın ortaya konamadığı, hâl böyle olunca; illiyet bağının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı hastane yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı avukatın vekaletname ile davacı adına açılan maaş hesabından para çektiği, her ne kadar mahkemece, davacının söz konusu vekaletname ile davalı tarafından çekilen paraların davalıdan tahsiline ilişkin talebi iddianın genişletilmesi mahiyetinde kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının talebi yargılamanın başından itibaren vekaletin kötüye kullanılması ve vekaleten davalı tarafından çekilen paraların kendisine teslim edilmediği iddiasına dayanmakta olup, verilen vekaletnameye ilişkin bilgilerin yanlış gösterilmiş olmasının iddianın genişletilmesi olarak kabul edilemeyeceği-
Mahkemece, "bilirkişi raporunun usulüne uygun ve uyuşmazlığı çözebilecek nitelikte bulunduğu, davalı tarafından davacı avukatın haksız olarak azledildiği" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunda değerlendirme yapılmadığı için mahkemece, öncelikle yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunun tartışılması, akabinde eğer azil haksız ise, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması nedeni ile Avukatlık Kanunu 164. maddeye göre bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Azlin haklı olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edemeyeceği- Haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep edebileceği- “Davacı avukatın vekilliğini üstlendiği 61 davada 158 adet mazeret dilekçesi gönderdiği ve mazeretsiz 52 duruşmaya girmediğini" belirten bilirkişi raporları uyarınca, davacı avukatın azil edilmesi haklı sebeplere dayandığından ödenmeyen vekalet ücreti alacaklarına ilişkin davanın reddine karar verilmişse de, “azlin haklı olup olmadığı" konusunda, mazeretlerin davalı zararına neden olacak şekilde davanın uzamasına neden olup olmadığı, azil tarihi itibariyle mazeret dilekçesi gönderilen ve/veya gönderilmeyen dava dosyalarının nitelikleri de incelenip değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali-tescil ve alacak istekleri-
Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istekleri-
Vekil edene karşı sadakat ve özen yükümlülüğü bulunan vekilin vekalet görevini kötüye kullanılarak yaptığı iddiası ispatlanmadan davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Vekilin özen sorumluluğunu yerine getirmemesi neticesinde doğan zararın tazmini istemine ilişkin davada, davalı yanca TMSF aleyhine yapılan takipteki ödeme emrinin iptal edildiği, iş davasındaki davalı şirketin fona intikal ettiği, şirket hakkında tasfiye işlemlerine başlanıldığı, davalı vekilinin TMSF kontorolündeki şirketlerin tasfiyesine dair yönetmelik vs mevzuata ve yasal prosedüre uygun olarak hareket etmediği, yapılan sıra cetvelinde davacının alacağının dördüncü sırada yer aldığı ve tahsilinin imkansız olduğu, davalı vekilin sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, somut olayda, borçlu şirketin tasfiyesinin tamamlanıp tamamlanmadığı, davalı vekil tarafından sıra cetveline karşı açılmış bir dava olup olmadığı, davacıya yapılmış ödeme olup olmadığı tespit edilmediği, anılan hususlar tespit edildikten sonra, davacının gerçek zarar miktarı, icra dosyaları da değerlendirilerek davalı vekilin vekalet görevini yerine getirip getirilmediğinin belirlenmesi için tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda en az üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesine dayanan ilişkilerde vekil edenin yararı ile bağdaşmayan eylem ve işlemlerden vekilin sorumlu olacağı- Vekil ile sözleşme yapan kişi iyiniyetli ise vekilin yaptığı sözleşmenin vekil edeni bağlayacağı; vekil ilesözleşme yapan kişi kötüniyetli ise bu sözleşmenin vekil edeni bağlamayacağı-