Davacı avukat ile davalı arasında 11.06.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi yapıldığı, sözleşme konusunun açılacak men'i müdahale ve kal davası ile ilgili olup 25.000,00 TL avukatlık ücretinden 5.000,00 TL'sinin mahsuben alındığının sözleşmeye işlendiği, davalıya vekaleten açılan müdahalenin men'i ve kal istekli davanın yargılaması sırasında davalının 21.05.2012 tarihli azilname ile davacıyı vekillikten azletiği, davalı tarafın avukatlık ücretini davalıya fazlasıyla ödediğini, ikinci kez vekalet ücretinin tahsiline çalışıldığını belirterek, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğu, eldeki davada ileri sürülen husus, ceza yargılamasına konu edildiğine göre, oradan çıkan sonucun, davanın seyrini etkileyeceği kuşkusuzdur, hal böyle olunca, davalının şikayetiyle ilgili ceza mahkemesine açılmış bir dava olup olmadığı, açılmış ise ne tür bir karar verildiği hususları değerlendirilerek, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Dinlenen davacı tanıklarının, davacının satış iradesinin bulunmadığı yönünde beyanda bulundukları, davalıların ise, davacının devredilen mülkiyet hakkının, hakkın teslimi yönündeki savunmalarını yöntemince ispat edemedikleri, öte yandan, davalılardan kayıt maliki olan davalı ......., diğer davalı vekil ......’ın annesi, davacının da yengesi olup, durumu bilen kişi konumunda olduğu, vekil ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, vekalet görevi kötüye kullanmak suretiyle davacının zararlandırıldığı anlaşıldığından; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın güncel tapu kaydının getirtilmesi, davalı ...........’nın taşınmazda hangi bağımsız bölümlerin malik olduğunun belirlenmesi, bu bağımsız bölümlerden kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalılardan ........'ya verilmesi gereken bağımsız bölümler tespit edildikten sonra, davacının kat irtifakı tesis edilmeden önce taşınmaz arsa vasfındayken çekişme konusu yapılan ............. payının, anılan bağımsız bölümlerin her birine ne oranda yansıdığı konusunda uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli şekilde rapor alınması, rapor sonucuna göre hâlen davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tescile, üçüncü kişiye devredilenlerin varlığının tespiti halinde ise onlar yönünden de tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada; davalı vekil ile kayıt maliki olan davalının el ve iş birliği içerisinde hareket edip etmediklerinin tarafların bildirmiş olduğu tanıkların yeniden dinlenilmesi suretiyle tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, mahkemece taraf delilleri toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, temliklerin iradi mi yoksa vekâlet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle mi gerçekleştirildiğinin toplanan ve toplanacak tüm delillerle birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulması, vekilin vekil edenleri zararlandırma kastı taşıyıp taşımadığının ortaya konulması amacıyla ve davanın niteliği gereği davacı tanıklarının yeniden dinlenilmesi, tanık deliline dayandığı anlaşılan davalı tarafa tanıklarını bildirmesi için usulünce süre verilip, bildirilmesi halinde davalı tanıklarının da dinlenilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Guatr ameliyatı sonucu, davacıda gelişen özefagus perforasyonu nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davada; ortaya çıkan hasarın komplikasyon olmasının aydınlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı- Hastanın komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmesinin aydınlatma yükümlülüğünün bir gereği olduğu, dosyada yer alan "İzin Formu"nun incelenmesi ve davacıya yapılan guatr ameliyatı ve olası komplikasyonları, özellikle davacıda ameliyat nedeniyle ortaya çıkan özefagus perforasyonu konusunda davacının yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı avukatın talimat almadan haczin fekkini talep ettiği, davacının alacağının tahsil imkanı kalıp kalmadığı, başka bir deyişle, davacının, vekilin eylemi ile zarara uğrayıp uğramadığı, zararın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun eldeki davada tartışılarak incelenmesi gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin davada, vekil ile sözleşme yapan kişi iyi niyetli ise, yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı, vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağı- Çekişme konusu taşınmazı cebri ihale suretiyle edinen davalı şirketin taşınmazı satın aldığı tarihte bu dava nedeniyle taşınmazda ihtiyati tedbir bulunduğu anlaşılmakla, şirketin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, dava konusu taşınmaz halen davalı şirket adına kayıtlı ise işin esasına girilerek eğer başkasına devredilmiş ise de HMK 125 uygulanmak suretiyle inceleme yapılması ve toplanan ve toplanacak deliller (usulünce bildirilmiş olmak kaydıyla) doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Hasta için kan, yasal prosedüre uygun şekilde kurulup işletilen ve denetim mekanizması dâhilinde çalışarak veri bağışı ve nakli sağlayan kan merkezlerinden temin edilebilecekken, hastaya daha hızlı müdahale edilebilmesi gayesiyle dahi olsa, kendisinin oluşturduğu sistemden kan temin eden davalı hastanenin azami seviye özen ve dikkati göstermesi gerektiği, verilen kanda ölüme sebep olan hastalığa ilişkin bulaşıklık bulunduğu ortadayken artık hastalığın bu kandan değil, başka bir suretle bulaştığının ispat yükünün davalı hastanede olduğu ve ispatın ortaya konamadığı, hâl böyle olunca; illiyet bağının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı hastane yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı avukatın vekaletname ile davacı adına açılan maaş hesabından para çektiği, her ne kadar mahkemece, davacının söz konusu vekaletname ile davalı tarafından çekilen paraların davalıdan tahsiline ilişkin talebi iddianın genişletilmesi mahiyetinde kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının talebi yargılamanın başından itibaren vekaletin kötüye kullanılması ve vekaleten davalı tarafından çekilen paraların kendisine teslim edilmediği iddiasına dayanmakta olup, verilen vekaletnameye ilişkin bilgilerin yanlış gösterilmiş olmasının iddianın genişletilmesi olarak kabul edilemeyeceği-
Mahkemece, "bilirkişi raporunun usulüne uygun ve uyuşmazlığı çözebilecek nitelikte bulunduğu, davalı tarafından davacı avukatın haksız olarak azledildiği" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunda değerlendirme yapılmadığı için mahkemece, öncelikle yeterli delil toplanıp azlin haklılığı ya da haksızlığı hususunun tartışılması, akabinde eğer azil haksız ise, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmaması nedeni ile Avukatlık Kanunu 164. maddeye göre bir değerlendirme yapılması gerektiği-