Davacının davalı idareye bağlı hastanede gördüğü tedavi sırasında hatalı müdahalede bulunulduğundan bahisle açtığı davada, davacı vekilince 13.11.2015 tarihinde davalı idareye 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 200.000,00 TL tazminatın ödenmesi istemiyle idari başvuruda bulunulmuş, başvuruya cevap verilmemesi üzerine de 09.03.2016 tarihinde dava açılmış olduğundan süresinde idare mahkemesinde dava açıldığı; işin esasına girilmesi gerektiği-
vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteği-
Gerek davalı hastanedeki doğuma ve tedaviye gerekse bebeğin sonradan götürüldüğü diğer hastanede yapılan tedavilere ilişkin tüm tıbbi bilgi ve belgeler ve... Kurumundan alınan rapor birlikte gönderilerek, üniversite öğretim üyelerinden oluşturulacak konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, bebeğin hastalığının ne olduğu, bu hastalığın neden kaynaklandığı, doğumdan kaynaklanan bir bir durum olup olmadığı, hastalığın teşhis ve tedavisinde bir ihmal bulunup bulunmadığı, ayrıca....kayıtlarının varlığı veya yokluğunun doğuracağı sonuçları da açıklar nitelikte ve doktora atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Avukatlık ücret sözleşmesinde iş sahiplerinin sözleşme konusu hukuki ihtilafların sulhle bitirilmesini istemesi durumunda avukatlara yazılı olarak bildirim yapacakları kararlaştırılmış olduğundan ve dosya kapsamından davalıların belediye ile sulh olunması hususunda davacılara yazılı talimat vermedikleri anlaşıldığından, ibranamede ise, "hangi parsellere ilişkin belediyeden para tahsil edildiği, tahsil edilen paranın ne kadar olduğu, ibranameye konu hukuki ilişkinin ne olduğu" hususlarında herhangi bir açıklama bulunmadığından, yani, adı geçen belge bir "makbuz" niteliğinde olup, ibraname şartlarını taşımadığından davacı avukatların sözleşmeye aykırı davrandıkları ve davalı müvekkillerin davacıları azletmekte haklı olduklarının kabulü gerektiği- Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceğinden ve azil tarihinde davacı avukatlar tarafından takip edilen dava dosyası sonuçlanıp kesinleşmediğinden, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
1. HD. 22.11.2016 T. E: 2014/20201, K: 10479-
Mirasbırakan babasından intikal eden çekişme konusu... ada ... parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün devir işlemleri için kayınbiraderi olan davalının yönlendirmesi ile tanımadığı dava dışı 3. bir kişiyi vekil tayin ettiğini, ancak taşınmazı bedelsiz ve usulsüz bir şekilde davalının devraldığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile adına tesciline-
Vekilin, vekalet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlü olduğu ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hallerde işi başkasına yaptırabileceği- Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu- Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranışın esas alınacağı- Vekaletin kapsamının, sözleşmede açıkça gösterilmemişse görülecek işin niteliğine göre belirleneceği- Vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olduğu ve vekil edeni bağlayacağı- Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olmayacağı-  
Davalı doktorun yaptığı tedavi sırasında gerekli beceri, özen ve dikkati göstermemesi ve olumsuz sonucun doğmasına engel olacak şekilde önlemleri almaması nedeniyle istenilen maddi manevi tazminata ilişkin davada, davalı doktorun yaralamaya neden olma suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği kararın kesinleştiği anlaşıldığından doktorun kusurunun açık olduğu değerlendirildiğinden sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-