Senedin düzenlendiği tarihte tedavülde olmayan para birimi (YTL) olarak düzenlenen senedin, takip tarihinde (YTL)’nin tedavülde olması halinde senedin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği—
Hem takip talebinde ve hem de borçluya gönderilen ödeme emrinde takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmemiş olması halinde, kamu düzeninden olan bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilerek “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinin vekil aracılığı ile yapılmış olması halinde, takip talebinde (ve ödeme emrinde) alacaklının adresi yazılmamış dahi olsa, dosya içindeki vekaletnamede alacaklının adresi belli olduğundan, bu eksikliğin her zaman tamamlatılabileceği-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmiş olması halinde, BK.’nun 113/II (şimdi; TBK. mad. 131/2) maddesi uyarınca halin icabından anlaşılan durum gereği, bu alacaktan açıkça feragat edilmediği müddetçe, faiz alacağı hukuki varlığını koruyacağından, alacaklının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile, zaman aşımı süresinin dolmasına kadar, “ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağı”nı her zaman ayrı takip yaparak talep edebileceği-
Avans faizi istenebilmesi için, borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletme ile ilgili olmasının yeterli olacağı, alacaklının da tacir olmasına gerek bulunmadığı-
Borçlu vekilinin “takibin mükerrer olduğuna ilişkin istemi”nin “itiraz” niteliğinde olduğu ve seçilen takip şekline göre bu itirazın icra dairesine yapılması gerekeceği-
Hukuk davalarında olduğu gibi icra takibinin taraflarının da “taraf ehliyeti”ne sahip olmaları gerektiği, yalnız gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti bulunduğu- Takipte taraf ehliyeti bulunmayan borçlu aleyhine yapılan takibe karşı husumet kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete bağlı olduğu-
Takip dayanağı belgenin aslının veya onaylı örneğinin alacaklı tarafından icra dosyasına verilmemiş olması halinde, borçlunun şikayeti üzerine, icra mahkemesince «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği-
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takip alacaklısı bankadan dosya alacağını noterde onaylı temliknameyle temlik almış olan alacaklının “takip alacaklısı” sıfatıyla takibe devam edebileceği, temlik işleminin geçersizliğinin, genel mahkemede açılacak davada incelenebileceği, icra mahkemesinin bu konuda görevli olmadığı-