İİK. mad. 150/ı gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ancak; İİK. mad. 149/a (33/1-2) gereğince, itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapabileceği- Borçlu tarafından, alacaklının aynı ipotek senedi ve hesap kat ihtarnamelerine dayalı olarak daha önceden mükerrer takip yapıldığı ileri sürüldüğünden, HMK. mad. 114/1/ı uyarınca, mükerrer takip bulunması dava şartı (icra hukukunda takip şartı) olduğuna göre, mahkemece, borçlunun mükerrerlik itirazının incelenmesi gerektiği- İtiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı ve mükerrer takip yapıldığına dair şikayetler incelenerek gerektiğinde biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin tümüyle reddinin ve borçlunun, Bakanlar Kurulu kararı ile kuraklık sebebiyle borçların ödenmesinin ertelendiği ve bu nedenle faiz istenilemeyeceği itirazının somut olayda uygulama yeri bulunup bulunmadığının irdelenmemesinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 150/ı 'da düzenlenen şikayet hakkının teknik anlamda bir şikayet olmadığından ve borca itiraz niteliği taşıdığından icra mahkemesinde İİK. mad. 68/1 'de belirtilen belgelerden sayılan kredi sözleşmelerindeki imzalara itiraz edilmesi halinde, mahkeme tarafından imza incelemesi yapılamayacağı-
Üst sınır ipoteğine dayalı olarak yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarına itiraz ettiğini belirterek icra emrine karşı şikayette bulunması durumunda, icra emrine dayanak kredi sözleşmelerindeki imzanın inkar edilmesi nedeniyle icra mahkemesi tarafından imza incelemesi yapılamayacağından mahkemece, karşı tarafa alacağını İİK. mad. 68/b 'deki belgelerle kanıtlama imkanı tanınması gerektiği-
Şikayetçi ipotekli taşınmaz malikine noter kanalıyla muacceliyet ihtarı gönderilmeden, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçilemeyeceği-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, TMK'nun 887. maddesi anlamında ihbar (muacceliyet ihtarı) koşulları oluşmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı-
İpotek akit tablosunda, ipoteğin fekki bildirilinceye kadar kurulması durumunda TMK'nun 887. maddesine göre muacceliyet ihbarında bulunulmasının zorunlu olduğu-
İİK'nun 149/b-1. maddesi gereğince, 149. maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra müdürünün borçluya ve varsa gayrimenkul sahibi üçüncü şahsa ödeme emri göndermesi göndereceği dolayısıyla gayrimenkul malikinin borçlu kısmında yer almasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı-
İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olmasının, bu istemin hem borçluya, hem de kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olduğu-
İcra takibinin asıl kredi borçlusu aleyhine açılması asıl olup, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan o kişi hakkında da takip yapılması gerekeceği, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğu; alacaklının asıl borçluyu taraf gösterdiği halde ipotek vereni takipte taraf olarak göstermemesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından (HMK. 124/4) ve usul ekonomisi dikkate alındığında, alacaklı tarafından takip sırasında ek takip talebi sunulup eksiklik bu şekilde giderilerek ipotek veren hakkında da yeniden icra emri düzenlenip tebliğe çıkarılarak takibe devam edilebileceği-
TMK.nun 887.maddesi hükmüne göre, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olmasının, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olacağı-