İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye İİK.nun 150/ı maddesi gereğince “hesap özeti” gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de, ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesinin, TMK.nun 887. maddesi uyarınca alacağın kendisinden istenebilmesi, kendisine muacceliyet ihtarının gönderilmesine bağlı olduğu; hesap özetinin tazmin talebinin veya ihtarının ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesinin veya tebliğ edilmiş sayılmasının, TMK.nun 887. maddesinde öngörülen “ödeme talebi” yerine geçeceği-
Kural olarak alacağın muacceliyetinin, ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmasının zorunlu olduğu, muacceliyet ihbarında bulunulmadan icra takibine geçilemeyeceği, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olduğu-
Takip talebinde sadece asıl borçlu gösterilerek takibe geçilmişse de, HMK. mad. 124 uyarınca, alacaklının ek takip talebinde bulunmak suretiyle ipotek veren üçüncü kişiyi takibe dahil ettirilebileceği- Takibe konu ipoteğin kesin borç ipoteği olmadığı ve İİK'nun 150/ı maddesindeki şartların da oluşmadığı görüldüğünden borçlu adına icra emri gönderilemeyeceği, ancak ödeme emri gönderilebileceği ve bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davalı ipotek borçlusuna takipten önce ihtar çekilmemiş olması nedeniyle takip şartının gerçekleşmediği-
İpotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefile çıkartılan ihtarname, şikayetçinin ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesindeki adresine tebliğe çıkarılmamış olduğundan,  yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığı ve borçluya icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda, ipotek borçlusu ve kredi sözleşmesinin kefiline gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
İİK'nun 149. madde hükmüne göre, icra takibinin asıl kredi borçlusu (lehine ipotek verilen) aleyhine açılmasının asıl olduğu, ancak takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerekeceği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğu, bu hususun mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği-İpotek veren üçüncü kişiye kıymet takdirine ilişkin rapor ile satış ilanı tebliğ edilmesi usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği, bu durumda, ipotekli taşınmaz maliki olan şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan üçüncü kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihalenin yok hükmünde olduğu, bu konudaki başvuru İİK'nun 134/7. maddesi gereğince ihale tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülmesi kaydıyla süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek veren 3. kişiye takip yapılmadan önce ihtarname keşide edilerek tebliğ edilmesi takip ve dava şartı olduğundan davacının davalı-ipotek borçlusu 3. şahsa ihtarname keşide ettiği ancak bu ihtarnamenin davalı-muhataba tebliğ edilemediğinden itirazın iptalinin kabulünün doğru olmadığı-
İpotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamayacağı-
İpotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamayacağı- Tebligatın, muhatabın adreste olup olmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı çatı altında yaşayan sıfatı ile kardeşine yapılması halinde, usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmayacağı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılabilmesi ve borçluya icra emri gönderilebilmesi için, İİK'nun 150/ı maddesinde yazılı usule göre hesap kat ihtarının borçluya tebliğ edilmesi veya edilmiş sayılması, ipotek veren üçüncü kişiye de TMK'nun 887. maddesine göre muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu halde icra müdürünün İİK'nun 149. maddesine göre işlem yapacağı ve borçluya icra emri göndereceği, İİK'nun 150/ı maddesinde yazılı şartların gerçekleşmemesi nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin, süreye bağlı olmaksızın icra mahkemesine yapılması gerekeceği-