Şikayetçinin alacağının tamamen tahsil etmiş olduğunun belirlenmesi halinde, "şikayetçinin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı" gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemece, takdir hakkının yargılamanın duruşma yapılarak görülmesinden kullanılması ve ilgililerin duruşmaya çağrılması gerektiği- Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmeyeceğinden, mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK. mad. 119/2 uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılması, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, davacının süresinde bildirdiği adrese itibar edilmeksizin, ticaret sicil memurluğundan davalı adresi sorulmaksızın Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde taraf teşkilinin sağlanmaksızın, hatalı işlem ve yanılgı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde tarafların adı, soyadı ve adreslerinin bulunması gerekli olup bu hususların eksik olması halinde hakim tarafından davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmesi, kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında davalının TC kimlik numarasının bulunduğu, buna göre davalının mernis adresi belirlenerek Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılmasını, tebligat yapılamaması halinde 35. maddeye göre tebligat yapılmasını, bunun da mümkün olmaması halinde ilanen tebliğ edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile HMK'nun 119/2 md gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Görev sorunu, yargılamanın her safhasında re’sen gözetileceğinden, davaya yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla bakılması gerekirken, davanın asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görülmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
HMK'nun 119. maddesinin, dava dilekçesinde hiç adres bulunmayan hallerde uygulanacağı-
Kendisine tebligat yapılamayan dahili davalının adresinin bildirilmesi için davacı vekiline meşruhatlı davetiye ile verilen kesin süre içinde bu kişinin T.C. kimlik numarasını bildirdiği anlaşıldığından,. davalının adresi belirlenemediği takdirde kendisine ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-  Dava konusu taşınmazın bir kısım paydaşları ile bu paydaşların bazı mirasçıları ölü olduklarından, bunların mirasçılık belgeleri temin edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi gerektiği-
Borca itiraz Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmadığından, itirazın takip dosyası ile birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği, borçlunun şahsı adına itirazda bulunmadığının kabulünün aşırı şekilcilik olacağı-
Davacı-karşı davalı taraf, dava dilekçesinde, cevaba cevap dilekçesinde "eşinin kıskanç olduğu" vakıasına dayanmadığı halde, mahkemece bu yöndeki tanık beyanı esas alınarak usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bir vakıaya dayanarak kadına kusur yüklenmemesi gerekeceği –
Dava dilekçesinde ve yargılamanın hiçbir aşamasında kadının, davalı-davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği" vakıasına dayanmadığı halde, mahkemece bu şekildeki tanık beyanı esas alınarak davalı-davacı erkeğin kusurlu olduğunun kabul edilmemesi gerekeceği –