Dava konusu yerin Hazine adına tapuya bağlandığı 22.11.2007 tarihine kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihyayla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin saptanması halinde 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten Hazine adına taşınmazın tapusunun oluştuğu tarihe kadar hesaplanmasının düşünülmesinin, taşınmazın huzurevine tahsis edildiği ve kamu emlakına dönüştüğü gözetilerek iptal ve tescile değil, zilyetliğin (mülkiyetin) davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-
Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında “ham toprak” niteliğiyle Hazine adına tespit edilen taşınmazda davacı yararına TMK.’nun 713/1. maddesi uyarınca, zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Öncelikle dava konusu taşınmazın özelliği nedeni ile mera araştırmasının yapılması, öte yandan parselin bir tarafı dere olup çekişmeli parselin derenin etki alanında bulunup bulunmadığının bilirkişiler vasıtası ile incelenmesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar ihmal edilerek oluşturulan kararın hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun kabulü gerekir. Bu gibi hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu sebeplerle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece; somut uyuşmazlığın çözümünde 1980 tarih 5 sıra no’lu tapu kaydının çekişmeli yere ve kadastroda revizyon gördüğü yazılı dava dışı diğer taşınmazlara yöntemince uygulanmasının gerekeceği, bu uygulama sonucunda 1980 tarih 5 sıra nolu Hazine tapusunun nizalı taşınmazı ve revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları kapsamına aldığı anlaşılıyorsa; tapunun oluştuğu tarihten sonra tapulu yerde zilyetlikle iktisap söz konusu olamayacağından, Hazine tapusunun oluştuğu tarihten önceki zilyetliğin ispatlanmasının gerekeceği-
Dava, taksim ve TMK.’nun 713/2 “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hal böyle iken, mahkemece anılan hukuki sebepler bakımından tarafların istek ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava konusu taşınmazlar kesinleşen kadastro çalışmalarında niteliği belirtilmeksizin tespit dışı bırakılmıştır. Bilirkişi kurulu raporunda uyuşmazlık konusu taşınmazların çevre yapısı itibariyle imar-ihya çalışmalarına muhtaç yerlerden olduğu belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmazların emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak, tarıma elverişli hale getirilmesini takiben, kazanmayı sağlayan zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle TMK.’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bu konuda karar verilebilmesi için öncelikle dava konusu yerin ihyanın başladığı tarihten önce ve ihya sonrası fotoğraflarının dosyaya konularak incelenmesi, dava konusu parsel hakkında bütün tereddütler giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar oluşturulmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına sebep olacağı-
Dava kısmen kabul ve kısmen reddedildiğine ve Hazine yargılama oturumlarında kendisini vekille temsil ettirdiğine göre reddedilen kısmın değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Hazine yararına vekalet ücreti taktirinin gerekeceği-