İpotekli taşınmazların belirlenen değerden daha düşük fiyata satılması nedeniyle doğan davacı zararının, taşınmazların kiymetini takdir eden davalıdan tazmini istemi-
Borçlu gerçek kişi olup, dosyada tacir olduğuna ilişkin belge bulunmadığına göre Ankara (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığına dair senettte yer alan yetki kaydının geçersiz olduğu, yetki itirazının geçersiz olması yanında, mahkemece İİK’nun 50 maddesi değerlendirilerek, somut olayda Ankara Mahkemeleri’nin (icra daireleri) yetkili olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadan yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Beton satış sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle, ödenen bedelin tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin davada, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazını ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili hale geldiği-
Takip dayanağı bonoda Karabük mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge de sunulmadığından, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu durumda bonoda tanzim yeri Kastamonu olarak belirtildiğinden, Kastamonu İcra Dairelerinde takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Bonoda, keşideci ve lehtar gerçek kişiler olup, tacir olmadıkları görüldüğünden, ortada geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun geçerli yetki itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Eski Kanun zamanında yapılan yetki sözleşmelerinin, eski Kanuna göre geçerli iseler bugün dahi geçerliliklerini muhafaza ettikleri kabul edilmesi gerektiği-
Yetki itirazına ilişkin olarak mahkemece, borçlunun 6102 s. TTK. mad. 12 anlamında "tacir" olup olmadığının araştırılarak ve yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ile bir karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermeyeceği- Alacaklının, esnaf işletmesi olduğu durumda yetki anlaşmasının geçersiz olduğunun kabulü gerekeceğinden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedinde lehtarın tacir olmadığı gerekçesiyle yetki şartının geçersiz olduğu- Kambiyo senetlerine dayalı borç aranacak (götürülecek) borçlardan olup TBK. 89/1 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığı-
Yetki sözleşmesinin tacir olmayan avalisti bağlamayacağı- Takip konusu bonoların tanzim edildiği yerler gösterilmemiş olup; anılan senetleri tanzim edenin adresinin ise, Kaş olduğu, söz konusu bonolarda tanzim yeri ve ödeme yerinin Kaş olduğu, muteriz borçlu ile diğer takip borçlusunun adreslerinin Kaş olduğu ve sözü edilen borçlulara ödeme emrinin anılan yerlerde tebliğ edildiği görüldüğünden, muteriz borçlunun ikamet adresi ve gerekse bonoların tanzim yerleri Kaş olduğundan borçlu hakkındaki icra takibi yönünden Kaş İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu-