SGK'nın prim alacağının tahsilini sağlamaya yönelik olarak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasının iş mahkemesinde görüleceği-
Davacı tarafça sunulan dilekçede "Görülen lüzum üzerine davamızdan ve ihtiyati haciz talebimizden vazgeçmekteyiz. İş bu vazgeçme talebimizin davalılarca kabul edilmesi halinde duruşma günü verilmeksizin, dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ederiz." ifadelerine yer verildiğinin görüldüğü, davacı vekilinin beyan dilekçesi içeriğine göre, hakkın özünden vazgeçme iradesinin bulunmadığı, sadece davalıların kabulü halinde davasını geri aldığı izahtan vareste olup davacı tarafın hakkın özünden vazgeçmesi söz konusu olmadığından, davadan feragat ettiğinden bahsedilemeyeceği-
İptali istenen aynı tasarruf hakkında halihazırda daha öncesinde açılmış ve usulden reddedilmiş ancak henüz kesinleşmemiş bir dava bulunması ve hüküm tarihine kadar bu noksanlığın giderilmemesi karşısında davanın usulden reddedilmesi gerektiği (HMK. mad. 114, 115)-
Evlilik birliği içerisinde sahip olunan gayrimenkullerin boşanma davası neticesinde doğacak tazminat haklarını bertaraf etmek için muvazaalı olarak satıldığından tapu kaydının iptali ile davalı adına kayıt ve tescili, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ileride hükmedilecek alacaklar yönünden taşınmaz üzerine haciz konulmasına ve satış yapabilme yetkisi verilmesi talebiyle açılan davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu ve bu davaya bakmakla görevli mahkemenin "aile mahkemesi" değil, "asliye hukuk mahkemesi" olduğu-
TBK. mad. 19 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davasında, taraflar tacir de olsa genel mahkemelerin görevli olduğu-
İİK. mad. 284 uyarınca tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerektiği- Tasarrufun iptali davasında beş yıllık hak düşürücü süre dava şartı olduğundan, bu şartın gerçekleşmemiş olması nedeni ile davanın reddi halinde, dava şartı yokluğu nedeniyle reddi ile kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına "maktu" vekalet ücreti takdiri edileceği-
Tasarrufun iptali davasında dava konusu takip dosyalarında adı geçen dava dışı takip borçluları yönünden de aciz halinin aranmayacağı, hangi borçlunun tasarrufunun iptali istenmiş ise dava koşulunun o borçlu yönünden değerlendirilmesi gerektiği- Sulh, borcu sona erdiren sebeplerden olup yargılamanın her aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinden, imzalanan sulhnamenin içeriği irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sosyal Güvenlik Kurumunun prim alacağından kaynaklanan tasarrufun iptali davasının "iş mahkemesinde" görülmesi gerektiği-
Hükmü temyiz eden davacının HMK 123. maddesi gereğince davayı geri aldığı, hükmü temyiz eden davalıların ise davanın geri alınmasına muvafakat ettikleri anlaşıldığından, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının ve icra takibinin bulunmasının zorunlu olduğu- İtiraz üzerine duran icra takibi nedeniyle asliye hukuk mahkemesinde açılan itirazın iptali davasının görevsizlik nedeniyle devredildiği iş mahkemesi’nde hangi esasa kaydedildiğinin ilgililerinden de sorulup dosyanın hangi aşamada olduğu tespit edildikten sonra; sonucu ve kesinleşmesi beklenerek tasarrufun iptali davasında karar verilmesi gerektiği-