Davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20.10.2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde alacaklıya borcu olmadığını beyan ettiği, borca yasal 7 günlük sürede itirazda bulunduğu, borçlunun imzasını inkar etmediği, İİK m. 68/1 de sayılan belgelerden herhangi biri ile borcu ödediğine ilişkin de bir delil sunmadığından borçlu olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle 'itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İcra takibine dayanak yapılan belgenin imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğu ve borçlu tarafça bu belgenin aksinin aynı nitelikte bir başka belge ile ispat edilemediğinden borçlu tarafın borca yönelik itirazlarında haksız olduğu- Taraflarca kararlaştırılan herhangi bir vade tarihinin bulunmadığı ve dosya içerisinde alacaklı tarafça borçluya gönderilen ihtarnamede 3 gün ödeme süresi belirlendiği, ihtarnamenin tebliğ tarihini takip eden 3 gün sonrası itibariyle borçlunun temerrüde düşeceği, artık bu tarihten sonra faizin talep edilebileceği-
Alacaklı tarafça takibe dayanak yapılan belgenin İİK'nın 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğu ve borçlu tarafça bu belgenin aksinin aynı nitelikte bir başka belge ile ispat edilemediğinden borçlunun tarafın borca yönelik itirazların haksız olduğu- Taraflarca kararlaştırılan herhangi bir vade tarihinin bulunmadığı ve dosya içerisinde davacı alacaklı tarafça davalı borçluya gönderilen ihtarnamede 3 gün ödeme süresi belirlendiği, ihtarnamenin tebliğ tarihini takip eden 3 gün sonrası itibariyle borçlunun temerrüde düşeceği artık bu tarihten sonra faizin talep edilebileceği-
Alacaklı tarafça takibe dayanak yapılan belgenin imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklının itirazın kaldırılmasını isteyebileceği, borçlunun ödeme iddiasını İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgeler ile ispat edemediği gerekçesi ile itirazının kaldırılmasına karar verileceği-
Takibin dayanağı olan "teyit" başlıklı belge içeriği ile değerlendirildiğinde; belgenin Menemen Belediye Başkanlığı adına Mali Hizmetler Müdürü tarafından imzalandığı, üst yönetici ve dolayısıyla harcama yetkilisi olarak Belediye Başkanının imzasının bulunmadığı, harcama yetkisinin belgede imzası bulunan Mali Hizmetler Müdürüne devredildiğine dair yazılı bir belgenin sunulmadığı ve iddia edilmediği, dar yetkili icra mahkemesince bu hususun araştırma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, dayanak belgenin İİK'nın 68/1 maddesi kapsamındaki belgelerden sayılamayacağı ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinin kabulünün gerektiği-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Covid-19 salgını nedeniyle mücbir sebebin gerçekleşmiş sayılıp sayılmayacağının ve takibe konu aylar (2020 Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları) itibariyle kira ilişkisine etkilerinin icra hukuk mahkemesince incelenemeyeceği-Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf yargılamayı gerektirdiği, mücbir sebebe ilişkin maddeleri değerlendirildiğinde takip konusu kira sözleşmesinin, İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı, icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu kira sözleşmesinin imzası inkar edilmeyen 68. maddesine uygun belge olmasına, borca itiraz dilekçesinde kiracı- kiralayan ilişkisine, aylık kira bedeline açıkça ve ayrıca itiraz edilmemiş olmasının, dar yetkili icra mahkemesinde kira bedeli uyarlama davası için bekletici mesele yapılamayacağı- Takibe dayanak .... tarihli "Garanti Sözleşmesi" başlıklı sözleşme içeriğine göre davalı E. ve Ü. D.'nin kiracı şirketin edimini üstlenmesine, asli değil feri sorumluluk olup kefalet hükümlerinin uygulanması gerektirdiği-
İİK'nın 45. maddesi gereğince alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının, öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunda olduğu, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan ilamlı veya ilamsız icra takibi ve borçlu iflasa tabi kimselerden ise iflas yolu ile takip yapamayacağı, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda alacaklı alacağın karşılanmayan kısmı için ilamlı veya ilamsız takip yapabileceği, buna göre alacaklının önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması yasal zorunluluk olduğundan mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dışındaki diğer takipler yönünden ileri sürülebileceği, bu nedenle mükerrerlik iddiasının yerinde olmadığı- Takip dayanağı ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerse de alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılığın bulunmadığı, ipoteğin belirtilen niteliği borçlunun itirazında ve yargılama sırasında borcu olmadığı veya borcun ödendiğine ilişkin bir belge de sunmadığı, ipotek belgesinin İİK'nın 68 maddesinde sayılan belgelerden olduğu dikkate alındığında mahkemece itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin kararın yerinde olduğu-
İcra takibine dayanak yapılan sözleşmenin açıkça kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, belgenin İİK'nın 68/1. maddesine uygun nitelikte olduğu, ancak borçlunun, borca itirazını aynı nitelikte bir belge ile ispat edemediği, bu sebeple mahkemenin itirazın kaldırılması kararının yerinde olduğu- İtirazın kaldırılması kararının hüküm kısmının ikinci bendinde "2-Davacının tazminat talebinin kabulü ile, ................ TL alacağın %20'si oranında tazminatı" şeklindeki hükmün HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu, bununla birlikte hükümdeki yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-