Dava dışı arsa sahiplerinden daire satın alan davacıların davalı yükleniciden gecikme tazminatı tahsili istemine ilişkin açılan davada, mahkemece, arsa sahibi tarafından bizzat ya da açık temlik yetkisini içerir vekili tarafından sunulmuş BK. mad. 163 uygun temliknameyi sunmak üzere davacı tarafa süre verilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Kabule göre de davanın reddine karar verildiği halde maktu harç alındıktan sonra davacılar tarafından yatırılan bakiye harcın iadesine karar verilmesinin gerektiği- 
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Mahkemece, davacı tarafından 818 sayılı BK'nın 163. maddesi (6098 sayılı TBK 184/1.) uyarınca, arsa sahibi ve arsa payını devraldığı üçüncü kişi tarafından sözleşmeden kaynaklanan hakların kendisine temlik edildiğine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulmadığından ve sadece hibe yoluyla devre dayanıp, yüklenici davalıya husumet yöneltilmiş olduğundan, davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yükleniciye kişisel hak sağlayacağı; yüklenicinin, kazandığı kişisel hakkını doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi, üçüncü kişilere de temlik edebileceği- Sözleşmede yükleniciye temlik yasağı getirilmesi halinde, üçüncü kişi, yüklenicinin yaptığı temlike dayanarak davalı arsa sahibinden mülkiyet nakli talebinde bulunamayacağı-
Mahsubun dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesi temlikten önceki bir tarihi taşımakta ve bankaca yapılan bu mahsup işlemi de anılan bu sözleşmeye uygun bulunduğundan, bankaca yapılan mahsup işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı-
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yükümlülüklerini yerine getiren yüklenici kendisine verilecek konutların adına tescili için kazandığı kişisel hakları BK. 163. maddesi (şimdi; TBK. mad. 184) gereği yazılı olmak koşulu ile 3. kişiye devir ve temlik edebilir; bu durumda sözleşme geçerli olduğundan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/c, e ve f maddeleri ile 23. maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin gö­revli olduğu-
Pay satış sürecinin tamamlanmasına kadar alıcının davacı satıcıya karşı olan edimlerini garanti eden geçici teminat mektubunun bedelini tahsili istemine ilişkin davada, sözleşme hükümlerinin taraflar bakımından bağlayıcı sonuç doğurup doğurmadığı hususu bu davanın konusu olmayıp, davacı ile dava dışı kendisine dava ihbar edilen arasındaki pay devrinin geçerliliği konusunda görülecek bir eda davasında, nihai biçimde çözümünün gerektiği ve anonim şirket pay satış sözleşmesi tarafları arasında açılmış bir eda davası var ise, sonucu beklenerek geçerli bir pay devir sözleşmesinin oluşup oluşmadığı ve buna göre davalının düzenlediği geçici teminat mektubu işlevinin sona erip ermediğinin saptanması gerekirken, niteliği ve pay satış sözleşmesinin tarafları bakımından böyle bir davada çözüme kavuşturulamayacak olan konularla ilgili karar verilmesini bozmayı gerektireceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor