Davacının dayandığı temlik sözleşmesinde yüklenici edimini gereği gibi ifa etmediğinden başka bir anlatımla taşınmazın davacı adına tescili olanaklı bulunmadığından şirket yetkilisi sıfatından ayrı, kişisel olarak ödeme taahhüdünde bulunan kişinin taşınmaz bedeli ile sorumlu olması gerekeceği-
Davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan tüm arsa sahiplerine husumetin yöneltilmesi gerekeceği-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince alacağın devrinin yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğu-
Davacı ile davalılardan yüklenici şirket arasında yapılan hukuki işlem, alacağın temliki hükmünde olduğu ( BK. m. 161., TBK m. 183. )- Yüklenici, arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca kazanacağı şahsi hakkını davacıya temlik etmiş olduğundan, bu nitelikteki bir temlikin geçerli olabilmesi için ise BK'nın 163. ( TBK. m. 184.) uyarınca yazılı şekil şartının yeterli olduğu-
Arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümleri yükleniciden teslim alıp kabul ettikten sonra üçüncü kişilere satmış ise; yeni mâlik üçüncü kişi, yükleniciye karşı hiçbir talepte bulunamayacağı, çünkü, yüklenici edimini arsa sahibine karşı yerine getirip inşaatı teslim etmekle borcundan kurtulduğundan, üçüncü kişi ancak, satıcısı olan eski mâlik arsa sahibinden, satış sözleşmesi nedeniyle istemde bulunabileceği- BK'nın 162. maddesi uyarınca, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan hakkın hiçbir temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmayacağı-Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmeyeceği (Aynı doğrultuda: HGK. 26.03.2008 T. 279/277; 23. HD. 21.03.2013 T. 327/1732)-
Mahkemece, davacı yandan sözleşmedeki hakları arsa sahibinden temlik alıp almadıkları sorulmalı, varsa bu husustaki temlikname davacılara ibraz ettirilmeli, temlikname ibraz edilemediği takdirde sırf satış nedeniyle sözleşmeye dayanılamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı sigorta şirketinin temlik aldığı alacak, sigortalısı olan şirket ile arasındaki nakliyat sigorta poliçesi ile teminat altına alınan bir rizikodan kaynaklanmakta olup, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları dışında kalan bir konuya dayanmadığından; davacı sigorta şirketinin ödediği riziko bedelini, halefiyet ilkesi dışında alacağın temliki hükümlerine göre davalıdan rücuen talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Davacıdan, sözleşmedeki hakları TBK'nın 184. maddesi gereğince devralıp devralmadığına yönelik delilleri sorulmalı, temlikin usul ve yasaya uygun şekilde gerçekleştiği kanaatine varıldığı takdirde, davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak gecikme tazminatı talep edildiği dikkate alınarak, uyuşmazlığın esası hakkında bir hükme varılması gerekeceği-
Davacının arsa sahibinin halefi olarak bu davayı açabilmesi için, arsa sahibi ile davalı arasında yapılan 17.04.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 15.06.2010 tarihli sulh ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan hakların satıcı arsa sahibi tarafından davacıya temlik edilmesine ilişkin BK’nın 163. (6098 sayılı TBK 184/1) maddesi hükmüne uygun, yazılı temlik sözleşmesi sunulması gerekeceği-
Dava, dava dışı arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan davacının yükleniciden gecikme cezası istemine ilişkin olup, davalı yüklenici ile davacı arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığından, davacının, arsa sahibinin halefi sıfatıyla sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunabilmesi için arsa sahibi ile yüklenici arasında yapıldığı bildirilen sözleşmeden kaynaklı hakların satıcı arsa sahibi tarafından davacıya temlik edilmiş olması gerekeceği- Alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan şahsi hakların temliki, 818 sayılı BK'nın 163. maddesi gereğince yazılı şekilde olmadığı sürece geçerli olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor