Geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından adi yazılı bir sözleşmeyle üçüncü kişiye satılmasının tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil, “alacağın temliki” hükümlerine tabi bir işlem olduğu- Mahkemece kat irtifakı kurulması ve arsa paylarının hesaplanmasıyla ilgili bu konularda uzman teknik bilirkişiden rapor alınarak bilirkişiye her bir bağımsız bölümün ileride oluşturulacak kat irtifakına esas, yüklenici mirasçıları, arsa sahipleri, asli müdahiller ve birleşen dosya davacıları adına tescil edilecek arsa payı sözleşme, proje ve dosya kapsamına göre her bağımsız bölüm için ayrı ayrı hesaplattırılıp, bağımsız bölümler ile irtibat kurulmak suretiyle hesaplattırılan arsa payları dikkate alınarak (birden fazla olması halinde arsa payları toplamı üzerinden) tapu iptâli ve tescil istemi hakkında hüküm kurulması gerekirken, her bir bağımsız bölümün kat irtifakına esas arsa payı hesaplattırılmaksızın karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Alacağın temlikinin yazılı şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, bir muteberlik şekli olarak yazılı şekle uyulmadıkça alacağın temlikinin hiçbir hükmünün bulunmadığı, temlik senedinde (temliknamede) sadece temlik edenin imzasının bulunmasının yeterli olduğu, ayrıca temellük edenin imzasının bulunmasına gerek olmadığı- Aynı alacağın muhtelif şahıslara birbirini takiben devredilmesi halinde TBK esaslarına göre ilk devralan alacağa sahip olacağı, müteakip devir muamelesi ilk devir muamelesine nazaran hüküm ifade etmeyecek ise de, alacaklı, alacağını ardarda yapılan temliknamelerle iki kişiye temlik etmiş ise borçluya daha önce bildirilen veya resmi senetle borçlu tarafından daha önce kabul edilen temliğin öncelik kazanacağı, yine alacak, bir kimseye temlik, başka bir kimseye de rehin edilirse yine aynı şekilde hareket edilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedi niteliğinde olmayan borç belgelerindeki hakkın ciro yoluyla devri mümkün olmayıp, böyle bir hakkın alacağın temliki işlemiyle gerçekleştirilebileceği-
Davacılar alacağın temliki sözleşmesine dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı. A.Ş. aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itirazın iptali davası açmış olup davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki A.Ş. bu davada taraf olmadığından ve eldeki dava mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları, davanın  her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili olmadığı görüldüğünden, davaya "asliye ticaret mahkemesinin" değil, "asliye hukuk mahkemesinin" bakması gerektiği- "Alacağın temliki sözleşmesinin temelindeki ilişkinin davacılar ile Tasfiye Halindeki A.Ş. arasındaki kar - zarar katılım hesabından kaynaklandığı, TTK. mad. 4/1-f gereğince ticari davanın söz konusu olduğu ve ticaret mahkemesinin görevli olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca yerinde görülmediği-
İflasın ertelenmesi davasında, ticaret mahkemesince verilen ara kararın icra mahkemesince yorumlanamayacağı- "Temlik işlemlerinin durdurulmasına" yönelik ara kararı alınmasına rağmen, bu ara kararından iki gün sonra davacı tarafından ipotek alacağının devir edildiği anlaşıldığından, mahkemece iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle yapılan temlik işlemi geçersiz olduğundan, temlik alanın alacaklı sıfatına sahip olamayacağı ve bu nedenle şikayetçinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile alacaklı sıfatıyla takip yapan temlik alanın aktif husumet yokluğu nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yine davalı arsa sahipleriyle son yüklenici arasındaki fesihname ve keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporlarına göre dava konusu ..numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü yüklenicinin hak ettiği, bu nedenle davacıların tapu iptali ve tescil istemlerinin kabulünde bir isabetsizliğin bulunmadığı- Davacılar ve davalı yüklenici arasındaki sözleşmede tarafların en geç 13/09/2015 tarihinde bir araya geleceği tapu devrinin ve bakiye 140.000,00TL'nin ödemesinin gerçekleştirileceği kararlaştırılmışsa da, tapu devredilmediğinden bakiye bedelin de ödenmediği, mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişilerin refakatiyle keşif yapılarak dava konusu 22 numaralı bağımsız bölümün rayiç değerinin tespit edilmesi, 200.000,00TL. olarak belirlenen satış bedelinin 60.000,00TL'si ödendiğinden, ödenmeyen bakiyenin 140.000,00TL rayiç bedele oranlanması, tespit edilen miktarın depo edilmesi sağlandıktan sonra tapu iptali ve tescil kararının verilmesi gerekeceği, mahkemece belirtilen hususa dikkat edilmeden 140.000,00TL'nin depo edilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile manevi tazminat istemi-
Yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
14. HD. 04.06.2018 T. E: 2016/16828, K: 4346-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor