Sözleşmenin uyarlanması davası-
Davacıların yükleniciden temlik aldığı şahsi hakkın, dava dışı arsa sahipleri ile yüklenici arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığı- Öte yandan işbu davada verilecek karardan davada taraf olmayan arsa sahipleri ve yüklenicinin hukuki durumları etkileneceğinden ve davanın niteliğine göre taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme ve temyiz halinde Yargıtay tarafından da kendiliğinden gözetileceği; bu sebeple davada öncelikle yüklenici ve diğer arsa sahiplerinin de yer olması zorunlu olup davacılara, davada taraf olmayan yüklenici ve arsa sahipleri hakkında eldeki davayla birleştirilmek üzere dava açmak üzere süre verilmeli, açılacak dava birleştirilerek taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasının incelenmesine geçilerek, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlendiği edimini yerine getirerek temlik edilen bağımsız bölüme hak kazanıp kazanmadığı ile yüklenicinin davacılara olan temlikinin geçerli olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece öncelikle taşınmazda kat irtifakı düzenlenirken numarataj değişikliği ve sonucuna göre, A ve B blokların fiilen ve tapu kaydına göre yerlerinde değişiklik olup olmadığı belirlendikten sonra, davacının sözleşmesine göre satın aldığı bağımsız bölümün hangisi olduğunun belirlenerek tescilini talep ettiği dairenin sözleşmeyle satın aldığı daire olduğunun tespit edilmesi halinde davacıya taşınmazın tapu maliki hakkında ayrıca dava açıp bu dava ile birleştirilmesi sağlandıktan sonra dava konusu bağımsız bölümün yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler arasında olup olmadığı, yapının kaçak olup olmadığı, kaçak ise ruhsat ve projesine uygun hale getirilip getirilemeyeceği araştırıldıktan sonra, tapu iptal ve tescil mümkün ise inşaatın fiziki seviyesi eksik iş varsa bu işlerin bedeli, ayrıca sözleşme uyarınca yüklenicinin yükümlülükleri arasında bulunan inşaat ile ilgili olarak ödenmesi gerekli belediye hissesi, SGK primleri, maliyeye yapılacak ödemeler ve sair ödemeler, eksik iş bedeli mahallinde yapılacak keşif sonrası bilirkişi raporu ile belirlenip ifa kapsamında eksik bedelleri depo etmesi için davacıya mehil verilmeli, bu bedeller depo edildiğinde sözleşme ifa ile sonuçlanmış olacağından sonucuna uygun karar verilmesi gerekeceği-
İki tarafa borç yükleyen ilam hükmünün infazını isteyen tarafın, kendi edimini yerine getirmiş olması koşulu ile karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyebileceği (TBK. 97)- Temlik ile birlikte üçüncü kişinin, alacağı tamamen veya kısmen, alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin koşullarıyla iktisap ettiği-
Tapu iptali ve tescil isteği ile açılan davada, yargılama sırasında istek bedele dönüştürse de, temlik konusu alacak mülkiyet hakkından kaynaklanmakta olup, bir alacağın devri söz konusu olmadığından, sunulan alacağın temliki sözleşmeleri ile ek temlik sözleşmesinin, dava konusunun devri niteliğinde olmayıp, dava hakkının devri niteliğinde olduğu- Davacıların elbirliği mülkiyet şeklinde malik oldukları hakla ilgili olarak her birinin payı oranında 3. kişilerle yaptıkları temlik sözleşmelerine değer verilemeyeceği- Yalnızca davacılar yönünden bedele hükmedilmesi gerekirken, temlik sözleşmeleri uyarınca temlik alanlar yönünden de bedele hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında inançlı temlik sözleşmesi akdedilmiş olup; bu sözleşmenin bütünü itibariyle yorumlandığında, "devralanın, 18 ay içerisinde hisseleri üçüncü kişiye devretmesi halinde, devredenin ön alım hakkının ve yine 18 ay içerisinde devredenin aynı bedelle payları geri alma hakkının bulunduğu"; ancak sözleşmede "bu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girecek olup, hisse devir bedelinin tamamen ve nakden ödenmesi tarihinden itibaren 18 ay süresince geçerli olacaktır." hükmü de yer aldığından, anılan hüküm uyarınca sözleşmede belirtilen bu 18 ayın sonunda artık davacının ön alım ya da geri alım hakkının bulunmayacağı- Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi halinde karar ve ilam harcına nasıl hükmedilir?
Süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çekin adi yazılı senet niteliğinde olacağı-  Borçlu tarafından düzenlenen çekin, lehtar cirosu ile alacaklıya devredildiği, ancak TBK. 184 uyarınca usulüne uygun olarak yapılmış bir temlike dosya kapsamında rastlanmadığından, senetteki hakkın takip alacaklısı (alacağı temlik alana) geçmediği ve bu durumda adı geçen kişinin yetkili hamil olmadığı ve dolayısıyla takip hakkının da bulunmadığı-
Temliklerin satış suretiyle yapıldığı ve ölünceye kadar bakım akdinin varlığı ispatlanamadığından; hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerektiği-
Miras bırakanın, gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı, kendisine özenle bakan eşi davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği; temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi gerektiği; çekişmeli taşınmaz yönünden muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tesciline ilişkin davada, temlikin muvazaalı yapıldığı ve miras bırakanın davalılardan mal kaçırmasını gerektirir bir durumun varlığının kanıtlanamadığı, davalı tanığı olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde çekişmeli payda hak sahibi olabilecek dava dışı mirasçının beyanlarından temlikin gerçek satış olduğunun anlaşılması üzerine davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor