Gerek uygulamada gerek doktrinde kira akitlerinin tasarrufun iptâli davasına konu edilebileceği kabul edildiğinden, 6183 sayılı Kanun uyarınca da kamu alacağını engeller nitelikteki borçlu tarafından yapılmış olan kira sözleşmesinin iptâli için de iptâl davası açılabileceği-
İptal davalarının maksadının (İİK’nun 278, 279 ve 280. maddelerde yazılı borçlunun borcun doğumundan sonra yaptığı) -mevcudunu azaltmaya yönelik- tasarrufların butlanına hükmettirmek olduğu-
İİK. 277 vd.'na göre tasarrufun iptali istenebilmesi için, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği-
İhtiyati haciz, icrai hacze çevrildikten sonra ihtiyati haciz tutanağının İİK. mad. 105’deki koşullar çevresince «aciz belgesi» niteliği taşıyacağı— Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de davacı- alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında yapılmış olan icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği-
6138 sayılı Kanuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında "iptal kararı" verilebilmesi için, davacı idarenin kamu alacağının, "dava konusu tasarruftan önce" doğmuş olması gerekeceği–
6183 sayılı Kanunun 24 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarının «aynî» nitelikte bir dava olmayıp «kişisel» nitelikte bir dava olduğu-
6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının maksadının «davacı hazineye alacağı ile sınırlı olarak, borçludaki alacağını cebri icra yoluyla almasını sağlamak» olduğu-
6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının amacının «Hazine alacağının tahsiline engel olmak için yapılan tasarrufların iptali ile bu tasarruflar nedeniyle üçüncü şahısların elde ettiği bedellerin kendilerinden tahsili» başka bir deyişle Hazine alacağının tahsilini önlemek için yapılan tasarrufların butlanına hükmettirmek, bu yolla yapılan işlemin iptali ile davacı idarenin dava konusu mal üzerinde cebri icra hakkını sağlamak» olduğu–