Davacı-karşı davalı kişinin kişinin açtığı istihkak davasının reddi nedeniyle davalı -karşı davacı alacaklı yararına tazminata hükmolunabilmesi için İİK mad. 97/13 uyarınca merci hakimliğince takibin ertelenmesine karar verilmiş olması şartına bağlı olduğu, bu koşulun oluşmadığı dosya içeriğinden anlaşılmasına karşın davacının tazminatla sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasına tetkik merciince gerektiği, bu durumda, alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasını eksik alınan peşin karar ve ilam harcı da tamamlattırılarak, sonrasında esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
"Tasarrufun iptâli"ne karar verilebilmesi için, borçlunun aciz halinde olması, başka bir anlatımla "haczedilenler dışında borcu karşılayacak başka malının bulunmaması" gerekeceği-
6183 sayılı yasa uyarınca açılan iptal davası sonucunda tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, iptali istenen tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için “dava tarihinden ö n c e veya s o n r a (yargılama sırasında) davacı - alacaklı tarafından yapılmış ve kesinleşmiş bir i c r a t a k i b i bulunması gerekeceği-
İİK. 277 vd. göre «tasarrufun iptâli davası» açılabilmesi için, davacının davalıdaki alacağından dolayı yaptığı icra takibinin kesinleşmiş olması ve bu takip(ler) sonucu alacaklının «aciz belgesi»ne dayanması gerekirse de, davacı-alacaklı tarafından açılmış veya açılacak alacak (tazminat) davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli borçlu davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasında yapılmış olan danışıklı (muvazaalı) mal kaçılmaya yönelik hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptâli için de -BK. 18’e (şimdi; TBK. mad. 19) dayalı olarak- iptâl davası açılabileceği, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca «aciz belgesi» ibraz etmesine gerek bulunmadığı-
Borçlunun mevcut olduğu anlaşılan taşınmazlarına kıymet takdiri yapılıp satışa çıkarılmadan ve borcu karşılayıp karşılamadığı anlaşılmadan düzenlenen haciz tutanağında; "borçlunun haczi kâbil taşınır malının bulunmadığı"nın belirtilmiş olmasının, borçlunun aciz halinde bulunduğunu göstermeyeceği–
Davacı alacaklının kendi alacağı (takip dosyası) ile ilgili olarak aciz belgesi almadan, başka alacaklının (veya aynı alacaklının başka bir dosyasından) aldığı aciz belgesine dayanarak, iptâl davası açamayacağı–
Üçüncü kişileri zararlandırmak amacıyla yapılan sözleşmelerin (veya işlemlerin) iptalini istemekte üçüncü kişilerin yararlarının bulunduğu durumlarda, üçüncü kişilerin de muvazaa davası açabilecekleri-