İtirazın iptali davasında, genel kredi sözleşmesinde “… Bankanın gerek göreceği herhangi bir nedenle hesabın kesilmesi hâlinde kredi borcunun tamamı muaccel olur ve müşteri borç bakiyesini ilk talepte de herhangi bir itirazda bulunmaksızın nakden ve banka dilerse hesaben ödemeyi kabul eder.” hükmü uyarınca banka tarafından hesabın kat’ına dair ihtarnameler keşide edilerek borçlulara gönderilmiş olup, ihtiyati haciz talebinin değerlendirilerek varılacak uygun sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz isteyen vekilinin dava dilekçesine eklediği sözleşme örneği, tutanaklar, eğitime katılım tutanakları ve faturalar ve diğer belgelerin alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu, ayrıca davacı vekili dava dilekçesinde takip dosyasını delil olarak bildirmiş olup, takip dosyası da değerlendirildiğinde; para alacağı bulunması, muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olması yönünde yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olacağı-
Sıra cetveli düzenlenirken ihtiyati hacizlerin kesinleşme tarihlerine bakılacağı- İhtiyati haczin kesinleşmesi için tebliğden itibaren itiraz süresinin, kambiyo senetlerine mahsus takipte ise ödeme süresinin geçirilmesi gerektiği- İhtiyati hacizlerin kendi aralarında önce veya sonra konulmuş olmalarının sonuç doğurmayacağı, ilk kesin haciz ya da ilk kesinleşen ihtiyati haciz ile buna iştirak edebilecek hacizlerin belirlenerek, sıra cetvelinin bu hacizlerin tarihleri ve oluşan usulî müktesep haklar da dikkate alınarak düzenlenmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırarak icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olduğu, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, yani, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiği- İptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Borçluya gönderilen ödeme emrinin bila ikmal iade edildiği, sonrasında da borçluya, usulsüz de olsa, herhangi bir ödeme emri tebliğinin yapılmadığı görülmekle yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, borçlunun öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilemeyeceği- Mahkemece, "usulsüz tebligatın öğrenme ile usulüne uygun hale geleceği" gerekçesiyle borçlunun "ödeme emri tebliğ edilmeksizin ve takip kesinleşmeksizin banka hesaplarına konulan hacizlerin iptaline" yönelik şikayetinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati haciz nedeniyle alınan teminatın davalının ihtiyati haciz nedeniyle uğrayacağı zararın teminatı olmakla, davalının ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açıp açmayacağının sorulması dava açmadığı takdirde teminatın iade edilmesi dava açtığında ise davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden karar tarihi itibariyle teminatın iade talebinin reddinin doğru olduğu-
İhtiyati haciz kararının, icra takibinin kesinleştiği tarihte kesin hacze dönüşeceği- Muhtemel alacakların ancak İİK. mad. 89 uyarınca haczedilebileceği, (İİK. mad. 88 uyarınca) yazılan haciz müzekkereleri ile doğacak hak ve alacakların haczinin mümkün bulunmadığı-
Takip talebi ile aynı tarihte ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkemece, takibin başladığı tarihten sonraki gün ihtiyati haciz kararı verildiği, borçlunun ödeme emrine süresinde itirazda bulunması üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın ise alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, bu nedenle İİK'nun 264/2. maddesinde öngörülen sürenin başlamadığı ve dolayısıyla ihtiyati hacizlerin ayakta kaldığı anlaşıldığından, mahkemece, haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin de reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulması halinde ise, alacaklıdan -492 s. Harçlar Kanunu mad. 23 uyarınca- takip safhasına göre, alınması gereken tahsil harcı oranının yarısı oranında (% 2,27 oranı üzerinden) tahsil harcı alınması gerektiği-
İflas erteleme tedbir kararında "yapılmış ve yapılacak olan tüm icra takiplere ilişkin olarak da ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin durdurulmasına" karar verildiği anılan karar uyarıca ihtiyati hacizlerin infazının da durdurulmasına karar verildiği, tedbir kararının gereğinin icra dairelerince kendiliğinden yerine getirilmesi zorunlu olup, tedbir kararı sonrasında verilen ihtiyati haciz kararının infazının icra müdürlüğünce durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şikayetçi tarafça borçlu aleyhine yürütülen kambiyo senedine özgü ilamsız icra takiplerinde ödeme emrinin borçluya 28.11.2011 ve 29.11.2011 tarihlerinde tebliğ edildiği, İİK'nın 264/5. maddesine göre, borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 5 günlük itiraz süresi içerisinde borca ve sair nedenle itiraz etmemesi ile takiplerin kesinleştiği, ancak, İİK'nın 264. maddesinde belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğü, icra müdürlüğünün dosyasında hazırlanan 10.12.2012 tarihli sıra cetvelinin derece kararı itibari ile doğru olduğu-