İhalede ikinci en yüksek peyi süren kişilerin, ihale bedelinin yatırılmaması üzerine kendilerine teklifi edilen alım hakkına cevap bile vermemelerine rağmen, ikinci ihalede çok düşük bedelle satılanı almalarının, ihaleye fesadın göstergesi olup, ihalenin feshini gerektireceği-
Ortaklığın giderilmesi ve paylaştırma için açılan ihalenin feshi davalarının, sulh hukuk mahkemelerinde görülmesi gerekeceği-
İpotekli takiplerde, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerektiği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşı olduğu, bu husus mahkemece re'sen gözönünde bulundurulacağı- İpotekli taşınmaz maliki 3.kişi şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan 3.kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihale de yok hükmünde olduğu-
İcra marifetiyle yapılan satışlardan, satış bedelinin tüm icra masraflarını değil sadece paraya çevirme (keşif ve bilirkişi masrafları da dahil) ve paylaştırma giderlerini de geçmesi gerekeceğinden, mahkemece bu husus re’sen dikkate alınarak ihalelerin feshi konusundaki talebin değerlendirilmesi gerekeceği-
İhalenin icra müdürünce, İİK. mad. 133’e göre bozulmuş olmasının, icra mahkemesinde İİK. mad. 134’e göre görülmekte olan "ihalenin bozulması" davasına etkili olmayacağı ve bu durumda icra mahkemesince "konusu kalmadığı"ndan bahisle, "ihalenin feshi isteminin reddine" karar verilemeyeceği-
İİK.’nun 133. maddesine göre icra müdürünce satışın düşürülmesine karar verilmesi, aynı kanunun 134. maddesine göre yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
İstihkak iddiasında bulunmuş olan üçüncü kişilerin, ihalenin feshini isteyemeyecekleri; bu durumda açılmış olan davanın “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-