İhalenin feshi isteminin süre aşımı nedeniyle reddedilip işin esasına girilmemesi durumunda da para cezasına hükmedilmeyeceği-
"İhaleye fesat karıştırıldığı" iddiası ile yapılan itirazların, gerçek deliller yerine soyut beyanlarla yapılması durumunda, reddine karar verilmesi gerekeceği-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki yaratılmış olması halinde icra mahkemesince -10.04.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- çelişkinin giderilmesi ve verilen önceki kararla bağlı olunmaksızın yeni bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 133. maddesine göre icra müdürünce satışın düşürülmesine karar verilmesi, aynı kanunun 134. maddesine göre yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
6183 s. K. uyarınca açılan ihalenin feshi davalarına; gayrimenkullerde, gayrimenkulün bulunduğu yer icra mahkemeleri, menkul mallarda ise vergi mahkemeleri görevli olduğundan, yanlış başvurunun reddi gerekeceği-
Şikayetçinin kendisi dışındaki şahıslara kıymet takdiri ve satış raporunun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini isteyemeyeceği gibi mahkemece de anılan huşular re’sen dikkate alınarak "ihalenin feshine" karar verilemeyeceği-
Taraflar, fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceğinden, mahkemenin fesih sebebi olarak ileri sürülen iddiaların yerinde olup olmadığını açık artırma tutanağında imzası bulunan tanıkları dinledikten sonra karar vermesi gerekeceği-
6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre taşınmaz ihalelerinin feshinin, taşınmazın bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yoluyla talep edilebileceği; ancak 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin, 6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre “daha özel bir düzenleme” olması nedeniyle, prim ve diğer alacakların tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yaptığı icra takipleri nedeniyle gerçekleştirilen taşınmaz ihalelerinin feshine ilişkin şikayetlerin çözümlenmesinde, “alacaklı Birimin bulunduğu yer iş mahkemesi”nin yetkili ve görevli olduğu-