Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aleyhine hüküm tesis edilmiş olmakla, icra mahkemesinin bu şekilde belirlediği değer esas alınarak yapılan ihalelerin feshi gerekeceği-
Şikayetçi borçlu, İİK'nun 134. maddesine dayalı olarak ihalenin feshi isteminde bulunmuş olup; icra mahkemesince, tensip ara kararı ile şikayetçi vekiline, davanın borçlulara yöneltilmesi için 10 günlük kesin süre verilmiş ise de, kesin süreye riayet etmeme halinde borçlunun "bu hakkından sarfınazar etmiş sayılacağının ve şikayetin reddedileceğinin" açıkça ihtar edilmediğinden kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HMK’nun 94. Maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemeyeceği-
Satışın yapıldığı icra takip dosyasında adresi bulunan borçlu şikayetçinin, ihalenin feshini isteyebilmesi için yurt içinde adres göstermesinin zorunlu olmadığı-
22.11.1984 günlü, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 13. maddesinin son fıkrasının "Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temliki gerektiren bir karar verilemez." biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verildiği-
Ödeme emrinin ve ödeme emri tebligatının iptal edilmiş olmasının ihalenin fesih nedeni olmadığı-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, ileri sürülen ve mahkemece incelenen ihalenin feshi sebeplerinin esasa yönelik olduğu anlaşıldığından istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen tasarrufun iptali kararı mülkiyet hakkını ortadan kaldıran veya tapu kaydını değiştiren kararlardan olmadığından, tapu kaydına göre malik olan şikayetçinin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğunun kabulü gerekeceği-
Davaya konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, borçluya ait hissenin üzerinde, şikayete konu takip dosyası haricinde başka bir haciz bulunmadığı, takibe konu alacak miktarına istinaden ihalenin alacağa mahsuben yapılmış olduğu da nazara alındığında, icra dairesince, satış bedelinin derece kararının yapılmasını teminen icra dosyasına yatırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğu-
İhale konusu altınların ihale sırasında banka kasasında olması nedeniyle alacaklının malın esaslı niteliklerinde hataya düşebileceği kabul edilebilir ise de, ihale sonrasında alacaklı satın aldığı altınları bilirkişi gözetiminde nitelik ve değerleri belirlenerek itirazsız teslim almış olduğundan; bu tarihten sonra satım konusu menkuller kendi zilyetliğinde iken menkullerin esaslı niteliklerinde hataya düştüğünden dolayı ihalenin feshinin istenemeyeceği-
Satış dosyasında aynı taşınmaza ilişkin olarak daha önce Eskişehir İcra Mahkemesi'nin ihalenin feshi ilamında, borçlunun vekil ile temsil edildiği belli olduğuna göre, satış dosyasında ayrıca vekaletname bulunmasının zorunlu olmadığı-