Borçlu tarafından hiç masraf yatırmama durumu söz konusu olmayıp icra mahkemesince kıymet takdirine itirazda bulunan şikâyetçinin yatırması gereken miktar belirlenmediğinden, kıymet takdiri yaptırılan icra dosyasındaki masraf esas alınarak itirazın reddedilmesi ve buna göre kesinleşen kıymet takdirine dayanılarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, takibe konu alacağın konut finansmanından kaynaklandığı da dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine %20 para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Şikayetçilerin satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddiaları olmadığı gibi, satışa hazırlık dönemindeki usulsüzlüklerin öğrenildiğinden itibaren İİK.nun 16.maddesi uyarınca 7 günlük sürede ileri sürülmesi gerekeceğinden satış ilanının tebliğinden itibaren bu yönde bir başvuru olmadığından ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığından istemin reddi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen şikayetçi satışa konu edilen ipotek yükümlüsü taşınmazın maliki olup, İİK'nun 134/2. maddesinde sayılan ve ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olduğundan mahkemece, şikayetçinin iddiaları ile resen dikkate alınacak hususlar yönünden fesih sebeplerinin tek tek irdelenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi şirket ihale konusu taşınmazda %52 oranda pay sahibi olup, onun payı satılmasa dahi, diğer pay sahibiyle ilgili ihalenin feshini istemesi anılan madde hükmüne göre mümkün olduğu-
İhalenin feshini satış isteyen alacaklının, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler İcra Tetkik Mercii’nden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içerisinde isteyebilecekleri, ihalenin feshini isteyen kişinin taşınmazı üzerindeki ipotekle birlikle takip tarihinden önce sattığı, ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı, mahkemece şikayetin işin esasına girilmeden aktif husumet yönünden reddinin gerekeceği-
"İhaleye fesat karıştırıldığı yönündeki iddiaların soyut beyanlar olduğu", "kıymet takdirine itiraz etmeyen şikayetçinin bu hususa dayanarak ihalenin feshini isteyemeyeceği", "taşınmazın niteliği dikkate alındığında satış ilanının yerel gazetede yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı", "hissedarlara hazırlık aşamasında tebligatların usulsüz yapıldığının ilgililer tarafından ileri sürülmediği", "ihalenin feshi istemiyle açılan davanın ilgililerin tamamı tarafından kabul edilmediği" gözetildiğinde ortaklığın giderilmesi davası sonunda yapılan ihalenin feshi istemiyle açılan davanın reddi gerektiği-
İİK.nun 129. maddesinde ihale bedelinin karşılamanın zorunlu olduğu kabul edilen "rüçhanlı alacak"tan anlaşılması gerekenin "satış isteyen alacaklının alacağına rüçhanı olan alacak" olduğu-
Takip hukukuna ilişkin şikayet mahiyetinde olan ihalenin feshi başvurusu, sözü edilen madde içeriğinde belirlenen dava niteliğinde olmadığından bu başvuru zamanaşımını kesmez ise de ihalenin feshi davası açılmakla alacaklı ihalenin feshi davası açılması nedeniyle takip dosyasında yapacağı herhangi bir işlem bulunmadığından fiili imkansızlık nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinin kabulü gerekeceği, alacaklının ihale bedelinden pay alıp alamayacağı da ihalenin kesinleşmesinden sonra belli olacağından kesinleşmiş haciz sonucu satışı yapılan mallardan dolayı alacağını tahsil yönünden dosyayı takipsiz bıraktığından söz edilemeyeceği-
İİK.nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra, alacaklının icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini istediği; başvuru, aynı maddenin 6. fıkrası kapsamında da olmadığından, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-