Satış karar tarihi itibariyle, İİK.nun 129. maddesinin 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmasından önceki halinin uygulanması gerektiği- İİK.nun 129. maddesinin 6352 sayılı kanun ile değişiklik yapılmasından önceki halinde, 2. arttırmada ihale bedelinin, muhammen bedelin %40’ı ile satış masrafları toplamını karşılaması gerektiğinin düzenlendiği-
İhale alıcısının ihale bedelini nakden ödemesi yerine teminat mektubu vermesinin ödeme sayılmadığı-
İcra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı- Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararların kesin olduğu; süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkün olduğu; kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyenlerin, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri- Mahkemece, ihalenin feshi davasında, yeniden kıymet takdiri yapılarak oluşacak sonuca göre ihalenin feshi konusunda, karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Şikayetçi borçluya çıkarılan satış ilanın aynı icra takibinde borçlu olan oğluna tebliğ edilmesi halinde, yapılan tebligatın usulsüz olacağı (Teb. K. mad. 39)- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat mazbatasındaki imza reddedildiğinden, bu imzanın adı geçen şikayetçiye ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Diğer şikayetçiye  kıymet takdiri raporu tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Mahkemece, söz konusu taşınmaza yönelik istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek hüküm tesisi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu hususun bozma nedeni yapılmadığı, ancak; İİK'nun 134/2. maddesinin son cümlesi uyarınca, işin esasına belirtilen nedenle girilmemiş olacağından, şikayet konusu 10 numaralı bağımsız bölüm bakımından borçlu şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece, şikayetçinin İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin işin esası incelenmek suretiyle reddedilen 3250 ada 4 sayılı parseldeki 7, 8 ve 15 numaralı bağımsız bölümlerin ihale bedelleri toplamı olan 383.000,00 TL'nin %10’u oranında 38.300,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği- Şikayet konusu 150.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın, 150.050,00 TL'ye satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi borçlunun, sözü edilen taşınmaz yönünden, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamaması nedeniyle anılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Satış ilanı, icra evresinde borçluyu temsil eden vekili avukatın bizzat kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, mahkemece satış ilanının tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İK'nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının, aynı Kanun'un 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği-