Davacı müşterek malik tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin gerekçeleriyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ileri sürülen fesih nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden, hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Satış bedeli taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, şikayetçiler tarafından, süresi içerisinde, kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, İİK.nun 134/8.maddesi gereğince şikayetçilerin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, istemin İİK.nun 134/8.maddesi uyarınca şikayetçilerin menfaatlerinin muhtel olmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, para cezasının tatbiki imkanının bulunmadığı-
Tebliğ işlemleri, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istenmişse de, tebligatlarda muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü ile İİK. mad. 129/1 gereğince bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği- İhale bedelinin (tüm taşınmazların ihalesi için yapılan satış masraflarının oranlama sureti ile bulunan şikayete konu taşınmaz için yapılan) satış masrafları ve taşınmazın kıymetinin %50'sinin toplamı olan meblağı karşılamadığı anlaşıldığından İİK. mad. 129/2 uayrınca ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Vekil tarafından sunulan şikayet dilekçesinde takipte borçlu olmayan şirketin ünvanı gösterilmiş ise de aynı vekilin şikayet dilekçesi ekinde sunulan vekaletnameden borçlu şirketin de vekili olduğu, şikayet dilekçesinde doğru icra dosyasının bildirildiği, şikayetçi vekilinin duruşmadan önce HMK 124 kapsamında taraf değişikliği dilekçesi sunduğu ve duruşmada bu talebin yinelendiği, davalıların bu talebe bir itirazlarının olmadığı, şikayet dilekçesinde doğru icra dosyası bildirilmek kaydıyla, yargılama aşamasında HMK 124 gereği doğru tarafı bildirerek davaya dahil etmekte yasaya aykırı bir durum bulunmadığı- Kaldı ki 12. HD.'sinin yerleşik uygulamalarına göre ihalenin feshi talebinin medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp şikayet niteliğinde olduğu- Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi olmadığı-
Şikayetçi borçlunun ihaleden haberdar olduğunu beyan ettiği tarihe göre ihalenin feshi istemi süresinde olduğundan ve satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü mahkemece kabul edildiğinden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi üçüncü kişi, "taşınmazı üzerine konan haczin kaldırılması"nı da talep ettiğinden, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İİK. mad. 241. vd uyarınca, iflas dosyasında yapılan ihalelerde, "satış ilanının birer suretinin alacaklıya, borçluya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmesi"ne ilişkin İİK.'nun 127. maddesinin uygulanmayacağı-
İhale bedelinin ihale olunan taşınmazların muhammen bedelinin %50'sini karşıladığı anlaşıldığından, mahkemece ihalenin feshi isteminin reddine dair verilen kararın onanması gerektiği-
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinin dayanağının tapu iptali ve tescil konulu ilam olduğu, takipte istenen alacağın ise iptaline karar verilen paya ait ecrimisil alacağı olduğu, bu ecrimisil alacağına ilişkin takip dayanağı ilamda hiç bir hüküm bulunmadığı, söz konusu ilama ilişkin yargılamada davalı konumunda olan borçlunun vekil ile temsil edildiği anlaşılmakta olup kural olarak takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin borçlunun vekiline yapılması gerekmekte ise de; takip dayanağı yapılan ilam, takip konusu alacak hakkında hiçbir eda hükmü içermediğinden ve takip dosyasında borçlunun vekili olduğuna ilişkin hiç bir işlem bulunmadığından, borçlunun takipte vekille temsil edildiğinin kabulünün mümkün olmadığı-