Tebliği alanın borçlu ile aynı konutta oturmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi gereğince usulsüz olduğu- Borçlulardan birine yapılan tebligatın diğer borçlu tarafından alınması halinde, tebligatın, hasma tebliğ yasağına ilişkin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Muhatabın çarşıda olduğunu beyan eden kişinin imzası alınmadan ve imzadan imtina durumu da saptanmadan yapılması ve tebliğ mazbatasında, beyanda bulunan ve haber bırakılan kişinin kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmaması halinde, muhtara yapılan tebligat usulsüz olduğu-
Şikayete konu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelinin yarısı olan tutara, masraf tutarının da eklenmesi ile oluşan miktarı karşılamadığı görüldüğünden, İİK. mad. 129/1 gereğince bu husus re'sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağının, icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edileceği- (İİK. mad. 126; 114/2)- İhale konusu taşınmazın köyde olması nedeniyle, ilgili köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi artırabileceği ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkanını sağlayacağından tarafların menfaatine uygun olduğu- Taşınmazların düşük bedelle ihale edilmiş olmasının, yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu ortaya koyduğu- Her ne kadar bazı köyler mahalleye dönüştürülmüş ise de; idari yapıdaki bu değişiklik, fiilen köy şartları içinde olan ihale konusu taşınmaza, daha çok o yörede oturan kişilerin ihalede talip olacağı gerçeğini değiştirmeyeceğinden ve o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması yönünden köyde ilan gerekliliğini ortadan kaldırmayacağından, mahkemenin, köyde ilan zorunluluğu bulunmadığına yönelik gerekçesinin yerinde olmadığı-
Taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde ihale edildiği, borçlunun, şikayet dilekçesinde satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüşse de, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiği ve taşınmazın kıymetinin düşük takdir edildiği yönünde bir iddiada bulunmadığı anlaşıldığından, en geç satış ilanı tebliğiyle ihaleden haberdar olunmuş olup kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği iddiası süresinde ileri sürülmediğinden artık bu iddianın dinlenemeyeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Haber verilen kişinin açık kimliğinin tebligattaki meşruhatta yazılmadığı, haber bırakılan komşu isminden imtina edilemeyeceği, bu haliyle, satış ilanı tebligatının TK'nun 21/1.maddesine aykırı tebliğ edilmekle usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
90.000,00 TL . muhammen bedelli taşınmazın, 92.000,00 TL'ye ihale edilmesi, borçlunun, şikayet dilekçesinde satış ilanı veya kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü yönünde bir iddiasının bulunmaması karşısında, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığının kabul edileceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Şikayetçi, haciz alacaklısının İİK. mad. 134/2 gereğince ihalenin feshini isteyebilecek tapudaki ilgililerden olduğu- Şikayetçi haciz alacaklısına satış ilanı tebliğ edilmediğinden ve daha önce muttali olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığından şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Alacaklıların aynı derecede yer alıp almadıklarının, İİK'nun 100. maddesine göre belirleneceği, bu madde uyarınca, hacze iştirak imkanının mümkün bulunması halinde, aynı dereceye mensup olunacağı- İhale konusu taşınmazlar üzerinde, takip alacaklısı dışında başkaca alacaklıların da aynı tarihli hacizlerinin bulunduğu gözetilerek, bu alacaklıların, takip alacaklısı ile aynı derecede hacze iştirak edip etmediklerinin İİK mad. 100 çerçevesinde incelenmesi, aynı derecede hacze katılma koşullarının mevcut olması halinde, İİK. mad. 107 uyarınca, sadece satış isteyen takip alacaklısının alacak miktarının değil, alacaklı ile aynı derecede hacze iştirak eden alacaklıların alacaklarının da güncel dosya hesabı yaptırılarak tespit edilmesi, takip dosyası borcu ve aynı derecede yer alan diğer alacaklıların alacaklarının tamamının toplamı dikkate alınarak, satışı yapılan taşınmazların ihale bedellerinin, bu alacakları karşılayıp karşılamadığının değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerektiği-