Kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Haciz tutanağı ile haczedilen ve muhafaza altına alınan menkuller üzerindeki hacizlerin İstanbul fekkine karar verildiği, bu sebeple malların davacı 3. kişi vekiline teslim edildiği tespit edildiğinden; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
İstihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, hacizler halen geçerli olup, işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin yanlış olduğu, ne var ki, davalı alacaklının celsede davacı tarafla yapılan protokol neticesinde alacaklarını aldıkları için satış talebinde bulunmadıklarını,bu nedenle davanın konusuz kaldığını beyan ettiği, bu durumda, tarafların beyanı ve ilgili icra dosyası dikkate alınmak sureti ile borcun haricen tahsil edilerek takip dosyasının infazen kaldırılmasına karar verilmiş ise, istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekeceği-
Davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı, bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve davacının yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı, bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemiş olmasının doğru olmadığı-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları nitelikleri gereği aynı maddi olgu ve hukuki nedenden kaynaklanmakta olup, aynı davada dava konusu yapılması nedeniyle yatırılan harç oranı gözetilerek her iki istek yönünden davacılar lehine, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri yönünden ayı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı-
Davacı 3. kişi vekilince beyan dilekçesi ekinde sunulan bila tarihli, "İbranamedir" başlığını taşıyan, alacaklı şirketin kaşesi ve imza bulunan belge içeriğine göre, borçlunun alacaklı tarafından davanın dayanağı takip dosyası bakımından ibra edildiğinin görüldüğü, ayrıca davalı alacaklı vekillerinin de, 3 ve 5 nolu celselerde ibraname nedeniyle davanın konusuz kaldığını ifade ettiklerinin dosya kapsamından anlaşıldığı, bu bilgilere göre, anılan bila tarihli ibranamenin varlığı, sıhhati ve düzenleyenin gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığı duraksamaya yer verilmeyecek biçimde ortaya konularak, şayet geçerli bir ibraname varsa davaya konu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kalkacağı düşünülerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de, 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı “böyle bir borcu bulunmadığının saptanması” için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun, bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engelin bulunmadığı, alacaklının elinde İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlunun borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olduğu- Davanın konusuz kalması halinde davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmaması için yeter ve zorunlu tek şartın davanın açılmasına sebebiyet verilmemesi olduğu, buna göre, mahkemece, tarafların haklılık durumuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmeden davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
'Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder' açık hükmü gereği, davalı erkeğin yetkisizlik itirazı kabul edilip, dosya yetkili ve görevli Aile Mahkemesine gönderildiği için, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yetkisizlik kararına bağlı olarak davalı lehine "gönderilen" mahkemece, vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-