Davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı, bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve davacının yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları nitelikleri gereği aynı maddi olgu ve hukuki nedenden kaynaklanmakta olup, aynı davada dava konusu yapılması nedeniyle yatırılan harç oranı gözetilerek her iki istek yönünden davacılar lehine, tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri yönünden ayı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı-
Davacı 3. kişi vekilince beyan dilekçesi ekinde sunulan bila tarihli, "İbranamedir" başlığını taşıyan, alacaklı şirketin kaşesi ve imza bulunan belge içeriğine göre, borçlunun alacaklı tarafından davanın dayanağı takip dosyası bakımından ibra edildiğinin görüldüğü, ayrıca davalı alacaklı vekillerinin de, 3 ve 5 nolu celselerde ibraname nedeniyle davanın konusuz kaldığını ifade ettiklerinin dosya kapsamından anlaşıldığı, bu bilgilere göre, anılan bila tarihli ibranamenin varlığı, sıhhati ve düzenleyenin gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığı duraksamaya yer verilmeyecek biçimde ortaya konularak, şayet geçerli bir ibraname varsa davaya konu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kalkacağı düşünülerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de, 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı “böyle bir borcu bulunmadığının saptanması” için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun, bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engelin bulunmadığı, alacaklının elinde İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlunun borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olduğu- Davanın konusuz kalması halinde davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmaması için yeter ve zorunlu tek şartın davanın açılmasına sebebiyet verilmemesi olduğu, buna göre, mahkemece, tarafların haklılık durumuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmeden davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmedeceği için, yetkili mahkemece, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesi gereğince yetkisizlik kararına bağlı olarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiği-
'Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder' açık hükmü gereği, davalı erkeğin yetkisizlik itirazı kabul edilip, dosya yetkili ve görevli Aile Mahkemesine gönderildiği için, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yetkisizlik kararına bağlı olarak davalı lehine "gönderilen" mahkemece, vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu duruma tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğinden; davacı-davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Boşanma davası devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde davanın konusuz kalacağı bu nedenle esas hakkında karar verilemeyeceği ancak mirasçıların, sağ kalan eşin boşanmada kusurunun tespitini isteyebileceği-
Davalı-karşı davacı kadının yetki itirazı kabul edilip, dosya yetkili Aile Mahkemesine gönderildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca yetkisizlik kararına bağlı olarak vekalet ücretinin, dosyanın gönderildiği mahkemece takdir edilmesi gerektiği-
HMK'nun 331.maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine takdir ve hükmedeceği- İİK.'nin 282. maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi mecburi dava arkadaşı olup davada haksız çıkmaları halinde yargılama giderinden birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği-