Elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği- Davacının, kök muris ve kök murisin mirasçısının mirasçısı olmadığı, yani taşınmazlarda elbirliği ortaklardan olmadığı, tereke dışında üçüncü bir kişi olduğu anlaşıldığından; dava konusu taşınmazlarda kök muristen intikal eden pay elbirliği mülkiyet rejimine tabi olup, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından mülkiyet aktarımı isteminin reddine karar verilmesi, davacının ikinci kademedeki tazminat istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesisi gerektiği-
Davacının eldeki davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanması halinde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi gerektiği, ayrıca, davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığına göre mirasbırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi gerekeceği-
Müşterek mülkiyete tabi taşınmazla ilgili her paydaşın kendi payı oranında kira parasının tespitini isteyebileceği-
TMK'nun 702, maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranacack olup, dava da bir tasarrufi işlem olduğundan tüm mirasçıların üçüncü kişiye karşı birlikte dava açmalarının zorunlu olduğu-
Tapu Sicil Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren - 17.8.2013 tarihli- yasal prosedür izlenmeden doğrudan açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı mirasçı her ne kadar davaya konu kiralananın rızai taksim ile kendisine isabet ettiğini belirterek ecrimisil talebinde bulunmuşsa da; bir kısım mirasçılar murisin sağlığında rızai taksim yapmadığını belirtmişler ve davacı rızai taksim iddiasını kanıtlayamamış olduğundan, Noter sözleşmesi ile davalıyla muris arasında 08.12.2010 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu anlaşıldığından, kiralanan elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ettiğinin kabulü ile tüm ortakların davaya katılmalarının gerektiği, bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabileceği-
Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde olup, terekeye dahil taşınmazlar bakımından yapılacak tasarrufi işlemin TMK’nun 702. maddesi gereğince tüm mirasçıların katılımıyla sağlanacak oybirliği ilkesine tabi olması gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında, TMK'nun 702. maddesi gereğince mülkiyette tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığından bir iştirakçinin davayı kabul etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı-
Tapu kaydında düzeltim davasına ilişkin olarak, Tapu Sicil Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açılması halinde, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Tapu kaydında düzeltme davası açılabilmesi için mahkemeye müracaat etmeden önce öncelikle Tapu Müdürlüğüne başvurulup, bu talepten istenen sonuç alınmaz ise mahkemeye başvurulması gerekeceği-