Dava davacıların miras payı oranında kabulle sonuçlandığında, harç ve vekalet ücretine esas alınması gereken dava değerinin, iptal konusu yapılan payla sınırlı olup, bu bedel üzerinden takdir edilmesi gerekeceği-
Muris muvazaasının söz konusu olduğu uyuşmazlıklarda sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaşılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerektiği; bir iç sorun olan ve gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin büyük önem taşıdığı, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu-
Davanın tamamen (kamilen) ıslah edilmesi halinde, ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılıp, zamanaşımı süresini bu tarihte, yani ilk dava gününde kesmiş olacağı, dava ile kesilmiş zamanaşımının davanın devamı süresinde taraflardan birinin yargılamaya ilişkin her bir işleminden ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı-
Tenkis hesabı yapılırken; miras bırakanın taşınmazları alırken verdiği bedellerin (paraların) mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerler, paranın satın alma gücündeki değişimlerin usulünce belirli kriterler dikkate alınmak suretiyle hesaplanarak, -gerektiğinde uzman bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınarak-değerin belirlenip, bu yolla belirlenen değerin tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığının belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mal varlığına oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olgular göz önünde tutularak karar verilmesi gerekeceği, makul ve hoşgörü sınırları içerisindeki temlike yönelik muvazaa itirazının reddi gerekeceği-
Bağış hükmündeki bir temlik nedeni ile tenkis hükümleri uygulanacağı- Davada tenkis isteği de mevcutken, daire bozmasında bu husus maddi yanılgı sonucu gözden kaçtığında, davacı yararına kazanılmış olmayacağından, çekişme konusu parsel yönünden gerekli araştırmanın yapılarak koşulların varlığı halinde tenkise hükmedilmesi gerekeceği-
Tenkis davalarının dinlenebilmesi için öncelikli koşulun; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması gerekeceği- Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise terekenin(temlik içi-temlik dışı) mahkemece re’sen araştırılması ve murisin ölüm tarihi itibarıyla değerinin parasal olarak tespiti ile mümkün olacağı-
Tenkis ve muvazaa isteklerinin ayrı davalarda ileri sürülmesi olanağı bulunduğu gibi, aynı dava içerisinde talep konusu yapılabileceği; bu durumda öncelikle muris muvazaası hukuksal nedeninin inceleme konusu yapılması, daha sonra diğer isteklerin sorulması gerekeceği, saklı pay sahibi olsun olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak “resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanarak oluşturulan tapu kaydının iptalini” isteyebileceği-
Tenkis hesabı yapılırken; miras bırakanın taşınmazları alırken verdiği bedellerin (paraların) mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerler, paranın satın alma gücündeki değişimlerin usulünce belirli kırıterler dikkate alınmak suretiyle hesaplanarak, -gerektiğinde uzman bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınarak, -değerin belirlenip, bu yolla belirlenen değerin tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
Davacılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası daha sonra tamamen ıslah edilerek tenkis davasına dönüştürülmekle, tenkis talepli dava, ilk davanın açıldığı tarihte açıldığı kabul edilerek, zaman aşımının buna göre belirlenmesi gerekeceği-