Somut olayda; çekişme konusu taşınmazların tesciline dayanak belgelere aykırı biçimde sicil oluşturulması Tapu Sicil Müdürlüğü’nün hatasından kaynaklandığından Tapu Sicil Müdürlüğü’ne izafeten Hazine’ye husumet düştüğü halde, hazine hakkında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, Hazine yararına vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olmasının da doğru olmadığı-
Tapu kaydının iptalinden (iptal ve tescilinden) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davada çekişme konusu taşınmazın bedelinin yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca saptanması, belirlenecek gerçek bedelin hüküm altına alınması gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsiz olacağı-
Uygulama imar planı kesinleştikten sonra tapuya yansıması işlemi sırasında herhangi bir hata yapılmadığına göre, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü’ne husumet yöneltilmesinin doğru olmadığı-
Kişiler arasında cereyan eden böylesi bir ihtilafta davalı Tapu Kadastro Müdürlüğü’ne husumet yöneltilemeyeceği, öte yandan; imar mevzuatı açısından ifrazın mümkün olup olmadığının belirlenmesinin kamusal nitelik taşımasının gerektiği, mahkemece, davanın kabul kararı ile dava konusu taşınmazların sadece malikleri değişmeyip, geometrik konumu ve miktarlarının da değiştiği, bu durumda, 3194 sayılı Yasa’nın 15 ve 16. maddeleri hükümleri çerçevesinde belediye encümen kararına dayalı olarak ifrazının mümkün olup olmadığının da belirlenmesinin gerekeceği-
Tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin, MK.’nun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine, BK.’ nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde adli yargıda dava açabilecekleri-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda değerlendirilmesi gerekeceği, bu nedenle davacının mülkiyet hakkını kaybetmesi dolayısıyla tazminat isteme hakkı bulunduğu-
Tapu Sicil Tüzüğünün 85. Maddesine dayalı davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davalı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, öte yandan TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuksal yararının bulunduğu-
Parsel kaydının ifrazı nedeniyle kapatılması gerekirken tapu sicil müdürlüğünün bu işlemi yapmaması devlet memurunun kusuru nedeniyle Hazinenin TMK.'nun 1007. maddesi anlamında sorumluluğunu gerektireceği-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-