Dava, tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği tarihten sonra açılabileceği; mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle taşınmaz değerinin tespiti ve taşınmaz üzerinde bir bina var ise, kişinin yapılanmada iyiniyetli sayılıp sayılamayacağının tespiti bakımından bu binanın ne zaman ve hangi aşamada yapıldığının araştırılması gerekip, mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunun hükme elverişli ve yeterli olmadığından hükmün bu nedenlerle bozulması gerekeceği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davanın, davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği tarihten sonra açılabileceği; mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle taşınmaz değerinin tespiti ve taşınmaz üzerinde bir bina var ise, kişinin yapılanmada iyiniyetli sayılıp sayılamayacağının tespiti bakımından bu binanın ne zaman ve hangi aşamada yapıldığının da gözden uzak tutulmamasının gerekeceği-
Tapu kaydının iptal ve tescilinden kaynaklanan tazminat isteği- Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ve sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü için uygulamalı (1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılan yerlerde bulunması; imar planında yer almayan taşınmazın arsa sayılabilmesi için ise, Belediye veya mücavir alan sınırları içinde ve Belediye hizmetlerinden yararlanan meskun yerler arasında yer alması zorunluluğu da dikkate alınmasının gerekeceği-
Devlet, tapu sicilinin tutulması nedeniyle doğan zararlardan objektif olarak sorumlu ise de, TMK'nın 1007. maddesi hükmüne göre açılacak tazminat davalarında özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 125. maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği- Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Davacının açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının son kayıt malikinin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle reddine dair verilen kararın kesinleştiği, ancak istenilen tazminat bakımından davanın halen derdest olduğu; o halde; eldeki dava ile derdest olduğu bildirilen dava dosyası arasında 6100 Sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan, her iki dava birleştirilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasının davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği-
Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği, tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu- Kıyı kenar çizgisi-