İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü olduğu”; hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Takip dayanağı ilamın hüküm fıkrasında ‘icra müdürlüğünce İİK’nun 24. maddesi gereğince, işlem yapılabileceği’ konusunda açık bir hüküm bulunmasa dahi aynen ifnanın mümkün olmaması (dava konusu aracın aynen tesliminin mümkün olmaması) ve aynen teslim borcunun para borcuna dönüşmüş olması halinde dava konusu aracın haciz tarihi itibariyle değerinin icra müdürlüğünce belirlenerek bunun borçludan tahsili yoluna gidileceği–
Bankaların her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle borçluya ait taşınmaza alacaklarına mahsuben almaları halinde yapılan ihale işleminin damga vergisinden müstesna olduğu gibi, bu ihalenin KDV’den de muaf olduğu- Bankanın yapmış olduğu takipte ihale bedelinin tahsil harcından da muaf olduğu–
Borçlunun Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı emekli maaşına konulan haciz kaldırıldıktan sonra “önceki kesintilerin geri alınması” isteminin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak istirdat davasına konu edilmesi gerekeceği (önceki kesintilerin İİK.nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle icra müdürlüğünce alacaklıdan geri istenemeyeceği)-
Şikayet “dava” niteliğinde olmadığından, şikayet dilekçesinde ilgililerin yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olmasının, şikayetin “husumet yokluğu” nedeniyle reddini gerektirmeyeceği–
Mahkeme tarafından verilen ‘tedbir kararları’nın ancak verildikleri konu, kişi ve süre ile sınırlı olduğu, kapsamlarının yorum yolu ile genişletilip daraltılamayacağı–