İcra Müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeleri kural olarak mümkün olmadığı, fakat icra dairesi, yapmış olduğu işlemin sonradan yanlış olduğu kanısına varırsa, şikayet süresi içinde yapmış olduğu işlemi değiştirebileceği veya iptal edebileceği (Prof. Dr. B. Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s. 99)-
İcra müdürlüğünce icra mahkemesi kararının yerine getirilmesinin zorunlu olduğu-
Şikayetin kabulü veya reddi halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenlemenin bulunmadığı-
Borçlu olarak gösterilen A.Ü Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nün, Ankara Üniversitesi’ne bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından takipte pasif husumet, yani taraf ehliyetinin bulunmadığı-
Haczin İİK. mad. 97 uyarınca yapılması gerektiğini alacaklının süresinde icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürebileceği- Şikayetinin dinlenebilmesi için ortada yapılmış bir haczin varlığı gerektiği-
Tedbir kararı nedeniyle hakkında başlatılan takibin iptaline yönelik başvurunun şikayet niteliğinde olup, süreye tabi olmadığı-
Mahkemece, duruşma açılarak, öncelikle, şikayetçiye bu konuda açıklama ve doğru icra dosya numarasını bildirme imkanı verildikten sonra başvurunun esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Açıkça itirazdan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin şikayeti konusuz kılmayacağı, her şikayetin, şikayetin yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirileceği-
Borçlu, dilekçesinde adli yardım talebinde bulunduğundan öncelikle duruşma açılarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu husus karara bağlanmadan işin esası incelenerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı bankanın, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemeyeceği-