Daha önce borçlunun çalıştığı işyeri sorgusunun UYAP işletim sistemi üzerinden yapılması ve çalıştığı işyeri tespit edilmesine rağmen, adreste haciz yapılması talebinde bulunulmadığı ve çalıştığı işyerine İİK mad. 355 gereğince haciz yazısı da yazılmadığı anlaşıldığından, alacaklının borçlunun yeniden işyeri adresinin tespitini talep etmekte hukuki bir yararının bulunmadığı, ayrıca icra müdürünün, takip dosyası itibarı ile işyeri adresi belli olan borçlunun olası diğer işyeri adreslerini de tespit etme yükümlülüğü bulunmadığından, işyeri adresinin tespitine yönelik istemi ret eden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık olmadığı- Alacaklı vekilinin UYAP işletim sistemi üzerinden borçlunun SGK sorgusunu yapabilme imkanı olduğundan, ayrıca bu sorguyu icra müdürünün de yapması talebinde hukuki yarar ve gereklilik bulunmadığı, ‘borçlunun sosyal güvenlik sorgusunun yapılmasının tespitine’ yönelik istemi reddeden icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık olmadığı-
Mahkemece, alacaklı vekiline, veraset belgesine göre vekaletnameleri veya muvafakatnameleri ibraz etmesi veya miras şirketine mümessil tayin ettirerek mümessilden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi için mehil verilmesinin gerekeceği-
Ehliyetsizlik konusundaki şikayetin de, kamu düzenine ilişkin bulunmakla herhangi bir süreye tabi bulunmadığı-
Şikayetçi vekili tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan yasa hükmüne dayalı olarak gider avansı yatırılması için süre verilerek bu gereklilik yerine getirilmediği gerekçesiyle sonuca gidilmesinin, aşırı şekilcilik olup hak kaybına yol açacağından kabul edilemeyeceği-
Alacaklı vekili tarafından icra takibinin durdurulması kararına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı-
3226 sayılı Yasa’nın 8. maddesi koşullarında gerçek anlamda bir finansal kiralama sözleşmesinin varlığı halinde, icra memurunun, kiracı aleyhine başlatılan icra yoluyla takipte finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar vermesinin gerekeceği-
Noter satışından sonra önceki malikin borcu nedeniyle araç kaydına konan haczin kaldırılması talebinin şikayet değil istihkak olarak değerlendirilmesinin gerekeceği-
Haczin kaldırılması isteği ile icra mahkemesine başvuran kişinin takibin tarafı olmayıp üçüncü kişi konumunda olduğu; bu nedenle haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği; ancak haczedilen malın satışı sonrasında tanzim edilecek sıra cetveline şikayet hakkının mevcut olduğu-
Haciz tarihinde ipotek borcunun sona ermiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği; aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden haczedilmezlik şikayetinde bulunmanın mümkün olmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonucun ortaya çıkacağı-