Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve tazminat davaları-
Her ne kadar davalılar ilk oturumdan önce davayı kabul etmişler ise de, eldeki davadan önce davalıların, muris ile köyde bulunan murise ait taşınmazların kendilerine devri için noter sözleşmesi yapmaları, murisin vefatından sonra davacının, davalılara miras payına ilişkin ecrimisil ödemeleri için noter aracılığıyla ihtarname keşide etmesi ve miras payına müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil bedeli tahsili için açmış olduğu davanın Kurucaşile Asliye Hukuk Mahkemesi’nce kısmen kabul edilmesine rağmen daha sonra yapılan kadastro tespiti sırasında davaya konu taşınmazların davalılar adına yazılması ve bu şekilde tapuya tescil edilmesi karşısında davalıların davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermemiş olduklarının kabulüne olanak bulunmadığı-
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, HUMK'nun 413. (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu’nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
E.tmanın önlenmesi-
Baz istasyonunun kaldırılması, alacak,-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Kadastro tespitine itiraz davasını açan Hazine’nin iddiasının kabul edilmesi halinde davacının taşınmazda Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkının kalmayacağı, buna göre de eldeki dava yönünden sıfatın etkileneceği, öyle ise; 6100 sayılı HMK'nun 124. maddesi de gözetilerek Kadastro Mahkemesindeki davanın eldeki dava bakımından bekletici sorun kabul edilmesi, orada belirlenecek mülkiyet durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, HUMK'nun 413. (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı-