İş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine-
Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmalarının, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmeyeceği, sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği- 6100 sayılı HMK. mad. 124/4 gereği; dava dilekçesinde tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hakimin karşı tarafın rızası olmaksızın taraf değişikliğini kabul edebileceği-
Mahkemece, adı geçen şirketin yöneticisi olduğu anlaşılan ve sıra cetvelinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi olan borçlu hakkında doğrudan icrai işlemlere girişilmemiş olması nedeniyle şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye (5510 sayılı Kanunun 88. maddesi) aykırı olarak yazılı şekilde red kararı doğru değilse de, sonucu itibarıyla doğru olan kararın gerekçesinin düzeltilerek onanmasının gerekeceği-
Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada yapılan takip işlemlerinin (borçlunun maaşına ve diğer gelirlerine konulan haciz işleminin) iptalini isteme hakkının bulunmadığı-
Taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmenin yapılmasını gerektirecek objektif sebepler bulunmadığından iş ilişkisinin belirsiz süreli iş sözleşmesine dayandığı, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin bakiye süre ücretine hak kazanması söz konusu olmayacağından bakiye süre ücreti talebinin reddi gerektiği- Davacının fazla çalışma alacağı, tanık beyanı esas alınarak hesaplandığından davacının hastalık, izin, mazeret gibi sebeplerle işe devam edemediği günler olabileceği de dikkate alınarak fazla çalışma alacağından uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Davaya konu bononun iş ilişkisi sırasında düzenlenmiş olup, fesihten sonra doldurulmak suretiyle işleme konulduğu, bu itibarla sözü edilen hukuka aykırı işlemden fayda sağlayamaya çalışan her iki davalının da menfi tespit davasında birlikte sorumlu tutulmasının gerekeceği-
Munzam Vakıftan emekli maaşı alabilmek için TTB. Emeklilik Sandığı Vakfından emekli maaşı bağlanması yeterli olmayıp, aynı zamanda Munzam Vakıf keseneklerini geri almamış bulunmak koşulu da arandığından, davacıya Munzam Vakıftan emekli maaşı bağlanmasının söz konusu olamayacağı, Munzam Vakıf tesis senedinde prim iadesine ilişkin ihya müessesesi yer almadığından, davacının aldığı primleri iade etme yolundaki isteminin de tesis senedi hükümlerine aykırı bulunacağı-
Davacı tanıkları beyanlarında;davacının tır şoförü ve mikser kullanıcısı olarak iş yerinde çalıştığını, cüzdanının ve içindeki ehliyetini kaybetmesi nedeniyle ehliyeti olmadığı için işten çıkartıldığını ifade etmesi,davalı tanığın da aynı şekilde ehliyeti olmadığı için davalı işveren tarafından davacının işten çıkartıldığını doğrulaması karşısında; davacı işçinin işinin niteliği gereği ehliyeti kaybetmesi nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği- Davacı işçinin hizmet süresi ihtilaflı olmayıp kayıtlarda yer aldığından, davacının talebi ile bağlı kalınarak denmek suretiyle hizmet süresinin kabulü hatalı olup; davacı ıslah dilekçesi ile bunun maddi hata olduğunu da ifade ettiğinden davacının talebine bağlı kalınması gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğu-
İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların, iş mahkemelerinde çözümleneceği-
Davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.