İçerik Akışı

Haciz Devam Ederken Tekrar Aynı Mal Üzerine Haciz Konulması

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin “Borçlunun Taşınır/Taşınmaz Malları Üzerine Haciz Koyan Alacaklının -Bu Haczi Düşmeden veya Feragat Nedeni İle Düşürülmeden- Üzerindeki Haciz Devam Ederken, Aynı Taşınırı/Taşınmazı Tekrar Haczettirebileceği” Konusundaki Yeni İçtihatları-

Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme:

Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin "tüketici" vasfını taşıması gerektiği, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 s. K. kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kalan vekalet ücreti alacağına ilişkin davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu-

Borçlu Şirketin Ortağının, Borçlu Şirket Yönünden Durumu (İİK. mad. 89):

“Şirket Ortaklarının, Şirkete Karşı Üçüncü Kişi Sayılamayacakları ve Kendilerine Şirketin Borçlarından Dolayı “Haciz İhbarnamesi (İİK. mad. 89)” Gönderilebileceği” Konusundaki Yeni İçtihatları-

İşçilik Haklarında "Borcun Doğum Tarihi:

17. HD.’nin “Kıdem Tazminatı”, “İhbar Tazminatı” ve “Diğer Sosyal Haklar”a Dayalı Olarak Açılan ‘Tasarrufun İptali Davaları’nda, Bu Alacakların Doğum Tarihinin ‘İş Akdinin Feshedildiği Tarih’ Değil, ‘İşe Giriş Tarihi’ Olduğuna Dair Yeni İçtihatlarının (Görüşünün) Düşündürdükleri-

Konut İhtiyacı Nedeniyle Kiralananın Tahliyesi

Reşit olan kimse bekar da olsa ailesiyle birlikte oturmaya zorlanamayacağından ve reşit olan ihtiyaçlının bekar dahi olsa ayrı oturma isteği olağan olduğundan, ihtiyaç iddiasının kanıtlandığının kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerektiği- Kira artırma talebinde bulunulmasının kiralayanın ve mal sahibinin yasal hakkı olduğundan bu durumun onun aleyhine yorumlanamayacağı- 

Borç Ödeme Aracı Olan "Havale"

"Havale", hukuksal niteliği itibari ile bir "borç ödeme aracı" olduğundan, havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemişse, bu belgenin, "bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu"nun kabul edileceği- Hesap ekstreleri dikkate alındığında, herhangi bir açıklama yer almayan havale işlemleri ödemeler yönünden, davacının "ödeme iddiası"nı ispatlayamadığı kabul edileceğinden, mahkemece, araç satışına ilişkin açıklama olmayan ödemeler yönünden, -dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olduğu gözetilerek- davacıya, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-

İİK. mad. 106-110'da Öngörülen Satış İsteme Süreleri:

İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının (İİK. mad. 106 uyarınca) süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmediği- İİK. mad. 106 uyarınca taşınırlar için altı ay ve taşınmazlar için uygulanması gereken bir yıllık sürelerin hesabında hacizden itibaren ilk satış talep tarihinin esas alınması gerektiği- Alacaklı vekiline eksik satış avansını yatırmak üzere tebliğ edilen muhtıra içeriğinde ve buna ilişkin tebligat parçası üzerinde eksik avansın 15 gün içinde yatırılması gerektiği şeklinde bir ihtarat bulunmadığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından, haciz tarihinden itibaren İİK'nun 106. maddesinde öngörülen yasal bir yıllık sürede satış talep edilerek satış avansı ve muhtıra ile bildirilen eksik avans dosyaya yatırıldığından, satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptaline yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Kesin Borç İpoteği (Karz İpoteği)- İpotek Akit Tablosunda Yer Alan"... Tarihine Kadar Süre ile..." Açıklamasının Anlamı-

Borçlunun, alacaklı lehine 140.000,00 TL bedel için faizsiz ve 01.05.2010 tarihine kadar müddetle adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği ipotek akit tablosunda "...aralarındaki iş ilişkisinden dolayı borcuna teminat olarak" denilmiş olmakla, ipotek tesis anında bu kadar borcun olduğu, "mevcut olan bir borç için tesis edildiği" ve bu hali ile "kesin borç ipoteği (karz ipoteği)" niteliğinde olduğunun kabul edileceği- TMK. mad. 875 gereğince, karz ipoteğinin, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alacağı- İpotek akit tablosundaki “...faizsiz olarak ve 01.05.2010 tarihine kadar süre ile...” açıklamasının, ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamına geldiği-

Kısmi Dava, Hukuki Yarar, Dava Şartı:

Davacının "kısmi dava" mı, yoksa "tam dava" mı açtığının talep neticesinden anlaşılacağı, davacı alacağının yalnız bir kesimi için dava açtığını bildirmemiş ise, davanın tam dava sayılacağı- Davacının, davasını, açıkça "kısmi dava" olarak nitelendirmesinin zorunlu olmadığı, dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının talebinin dava edilenden daha fazla olduğunun ve bunun yalnız bir bölümünün dava edildiğinin açıkça anlaşılmasının gerekli ve yeterli olduğu- Davacının kısmi dava açabilmesi için, bu davayı açmada korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmasının şart olduğu ve "hukuki yarar"ın; dava konusuna ilişkin dava şartlarından olduğundan, davanın açıldığı anda var olması gerektiği- Davacı, "davalı şirketlerin kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış, hizmet, iletim ve dağıtım bedeli adı altında faturalara yansıttıkları bedellerin yasal olmadığını, bu bedellerin faturalardan tam ve kesin şekilde tespit edilemediğini, davalı şirketlerden istenilecek belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini" ileri sürerek; "fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik belli bir miktarın istirdadı"nı isteyerek "kısmi dava" açmış olup, davacının alacağı tam olarak davalıların sunacağı belgelerden tespit edilebileceğinden, "davacının, kısmi dava açmakta hukuki yararı olduğu"nun kabulü gerektiği-

İlk Evlilik Döneminde Edinilen Mal Varlığının Tasfiyesi:

Tarafların boşandıktan sonra yeniden evlenmelerinin, ilk evliliklerine ilişkin mal rejiminin tasfiyesine engel teşkil etmeyeceği-