Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme:

Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, 6502 s. Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin "tüketici" vasfını taşıması gerektiği, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 s. K. kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kalan vekalet ücreti alacağına ilişkin davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu-

Davacı, avukat olduğunu, özel hastane açma ön izin belgesi ile ilgili işlemleri takip etmek üzere davalı ile danışmanlık hizmet ve ücret sözleşmesi düzenlediklerini, ancak sözleşme gereği hizmet ücreti ve masraflarının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalıya tebligat çıkartılmamıştır.

Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının İstanbul Anadolu tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, sağlayıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.

6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davacı, işlerini takip etmesi için vekâletname verdiği davalının, vekâlet görevini kötüye kullanmak suretiyle talimatı dışında işlemler yaptığını, hesaplarından talimatı dışında paralar çektiğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsili talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, sözleşmeyi Ş. S. ve Yatırım Hizmetleri San. Tic. A.Ş. adına imzalamış olup, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Aynı zamanda taraflar arasındaki işlemin de anılan yasada tanımı yapılan tüketici işlemi vasfını taşıması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta davalı, yasada tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu işlem de tüketici işlemi niteliğinde değildir. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişki, 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığından davaya bakma görevi genel mahkemelere aittir. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

13. HD. 30.05.2016 T. E: 12798, K: 13761