İçerik Akışı

Kesin Borç İpoteği (Karz İpoteği)- İpotek Akit Tablosunda Yer Alan"... Tarihine Kadar Süre ile..." Açıklamasının Anlamı-

Borçlunun, alacaklı lehine 140.000,00 TL bedel için faizsiz ve 01.05.2010 tarihine kadar müddetle adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği ipotek akit tablosunda "...aralarındaki iş ilişkisinden dolayı borcuna teminat olarak" denilmiş olmakla, ipotek tesis anında bu kadar borcun olduğu, "mevcut olan bir borç için tesis edildiği" ve bu hali ile "kesin borç ipoteği (karz ipoteği)" niteliğinde olduğunun kabul edileceği- TMK. mad. 875 gereğince, karz ipoteğinin, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alacağı- İpotek akit tablosundaki “...faizsiz olarak ve 01.05.2010 tarihine kadar süre ile...” açıklamasının, ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamına geldiği-

Kısmi Dava, Hukuki Yarar, Dava Şartı:

Davacının "kısmi dava" mı, yoksa "tam dava" mı açtığının talep neticesinden anlaşılacağı, davacı alacağının yalnız bir kesimi için dava açtığını bildirmemiş ise, davanın tam dava sayılacağı- Davacının, davasını, açıkça "kısmi dava" olarak nitelendirmesinin zorunlu olmadığı, dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının talebinin dava edilenden daha fazla olduğunun ve bunun yalnız bir bölümünün dava edildiğinin açıkça anlaşılmasının gerekli ve yeterli olduğu- Davacının kısmi dava açabilmesi için, bu davayı açmada korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmasının şart olduğu ve "hukuki yarar"ın; dava konusuna ilişkin dava şartlarından olduğundan, davanın açıldığı anda var olması gerektiği- Davacı, "davalı şirketlerin kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış, hizmet, iletim ve dağıtım bedeli adı altında faturalara yansıttıkları bedellerin yasal olmadığını, bu bedellerin faturalardan tam ve kesin şekilde tespit edilemediğini, davalı şirketlerden istenilecek belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini" ileri sürerek; "fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik belli bir miktarın istirdadı"nı isteyerek "kısmi dava" açmış olup, davacının alacağı tam olarak davalıların sunacağı belgelerden tespit edilebileceğinden, "davacının, kısmi dava açmakta hukuki yararı olduğu"nun kabulü gerektiği-

İlk Evlilik Döneminde Edinilen Mal Varlığının Tasfiyesi:

Tarafların boşandıktan sonra yeniden evlenmelerinin, ilk evliliklerine ilişkin mal rejiminin tasfiyesine engel teşkil etmeyeceği-

Haklı İstifa Halinde, Avukatın Vekalet Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı:

Avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukatın, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebileceği- Dava konusu alacağın, vekilin haberi olmadan üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle, davacı yanın vekalet görevi de temlik tarihi itibariyle fiilen sona ermiş bulunduğundan, vekilin artık işe devam etme olanağının bulunmadığı ve davacı vekilin istifasının haklı olduğu- Davacı vekil, icra dosyasında herhangi bir vekillik hizmetinde bulunmaması nedeniyle, icra dosyasına ilişkin olarak talep ettiği ve davaya konu ettiği icra dosyası akdi vekalet ücretine ve icra dosyası karşı yan vekalet ücretine hak kazanamasa da; itirazın iptali dosyasında hükmedilen karşı yan vekalet ücreti ile bu dosyadan doğacak dava değeri üzerinden Avukatlık Kanunun 164. maddesi çerçevesinde belirlenecek sözleşmesel vekalet ücretini talep edebileceği-

Apartman Yöneticiliğine Karşı Açılan (İşçilik Alacaklarından Doğan) İlamlı İcra Takibi:

Takibe konu iş mahkemesi ilamında davalının apartman yöneticiliği, şikayetçinin ise anılan apartmandaki kat maliklerinden biri olduğu ve taşınmazı takibe konu alacakların doğumundan sonra satın aldığı anlaşıldığından, takip konusu borçtan şikayetçinin sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği-

Faiz Alacağı Bakımından da İhtiyati Haciz Kararı Verilmesi:

Faiz alacağı asıl alacağın fer'i niteliğinde olup, asıl alacak bakımından muacceliyetin gerçekleşmesi halinde, bunun fer'ileri bakımından da muacceliyet şartının gerçekleştiği- Bu yönüyle mahkemece , asıl alacağa yürütülecek faizin miktarı denetlenmek suretiyle, asıl alacağa kararda gösterilen şekilde hesaplanacak "faiz alacağı bakımından da" ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği-

HMK. mad. 125/f.1 Doğrultusunda Seçim Hakkı:

Takip konusu alacağın menfi tespit davasına ilişkin yargılama devam ederken temlik edildiği anlaşıldığından, mahkemece, HMK. mad. 125/f.1 doğrultusunda davacıya seçim hakkını hangi yönde kullanacağı sorularak yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- HMK. m. 125/f.I, davacının, istersen devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam edebileceği, bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacağı; isterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürebileceği-

Tasarrufun İptali Davası (İİK. mad. 277; TMK. mad. 2/II)

Tasarrufun İptali Davasını Açma Hakkı Kötüye Kullanılabilir mi? Tasarrufun İptali Davasını Açma Hakkının Kötüye Kullanılmış Olmasının Yaptırımı Nedir?

Düşmüş Olan Haciz Nedeniyle Daha Önceki Kıymet Takdiri Esas Alınarak Satış Yapılaması:

Haczin düşmesinden sonra, yeniden haciz talep edilmesi halinde, önceki (düşen) hacze dayalı yapılan kıymet takdirinin -iki yıllık süre geçmemiş olsa bile- satışa esas alınamayacağı-

Hakem Heyeti Kararlarının İcrası-

Hakem heyeti kararları ilam niteliğinde olup, HMK'nun 407 ve devamı maddelerine göre iptal davası açılıp iptal edilmedikçe (HMK'nun 439. maddesi) ilamlı takibe konu edilebileceği-