İçerik Akışı

Arabuluculuk Tutanağına Mahkemece "İcra Edilebilirlik Şerhi" Verilmesi:

Arabuluculuk tutanağının “mahkemece icra edilebilirlik şerhi verilmesi” şartı ile “ ilam“ niteliğinde olduğu- İcra edilebilirlik şerhi verilmesi istemi halinde, ister dosya üzerinden, ister duruşma yapılarak karar verilsin, talep dilekçesinin karşı tarafa tebliğinin şart olduğu- Dava dilekçesi davalının mernis adresine “mernis adresi olduğu belirtilerek“ tebliğe çıkarılarak taraf teşkilinin sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-

Isparta Barosu İcra Hukuku Paneli

Isparta Barosu tarafından düzenlenen, "Yeni Yargıtay Kararları Işığında İcra Hukukundaki Son Değişiklikler" konulu panel 20 Ocak 2017 Cuma günü, 10.00 - 18.00 saatleri arasında yapılacaktır.

"Erişim Engellenmesi"ne İlişkin Tedbir Kararının İnfazı-

İcra takibinin dayanağının ceza dosyasından verilen karara ''Erişimin Engellenmesi''ne ilişkin tedbir kararının infazıyla ilgili şikayetlerin ihtiyati tedbir kararını veren İstanbul sulh ceza mahkemesince incelenmesi gerektiği-

Kocaeli Barosu İcra Hukuku Paneli

Kocaeli Barosu tarafından düzenlenen, "Yeni Yargıtay Kararları Işığında İcra Hukukundaki Son Değişiklikler" konulu panel 13 Ocak 2017 Cuma günü, 10.00 - 17.00 saatleri arasında yapılacaktır.

İşçinin Haklı Nedenle Fesih Hakkı:

Davacı işçinin fazla mesai alacağını ispatlaması durumunda, iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerektiği-

Tasarrufun İptali Davasında Aciz Halinin Tespiti:

Borçlu hakkında aciz belgesi alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlarda ilanen yapılıp hakkında bir çok takip bulunuyorsa bu takdirde borçlunun aciz halinin gerçekleşmiş sayılacağı-

Muvazaaya (TBK. 19) Dayalı Tasarrufun İptali Davası

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı ve davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek "5 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı" gerekçesiyle "davanın hakdüşürücü süre nedeni ile reddine" karar verilmişse de, mahkemenin bu nitelendirmesine katılma olanağı bulunmadığından, taraf delilleri toplanarak delillerin TBK'nun 19 maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

İstinaf Yoluna Başvuru ve İncelenmesi

-5311 s. K. ile değişik- İİK. mad. 363

Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihi İtibariyle, 3. Kişide Doğmuş Bir Alacak Bulunmadığından, Satış İsteme Süresinin İşlemeye Başlamayacağı:

Doğmuş ve doğacak alacakların haczi için İİK'nun 89/1 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin “....Söz konusu firmanın dosyanız üzerinden takip edilen borcu, idaremiz nezdinde yüklenicisi olduğu iş ile ilgili istihkak alacaklarından ödenmek üzere, idaremiz nezdinde takibe konan ilamlı ve ilamsız müzekkerelerin idaremize intikal tarihi dikkate alınarak düzenlenen takipli borçlar sıralama tablosuna alınmıştır” şeklinde verdiği cevaptan, İİK'nun 89/1. maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle, üçüncü kişide doğmuş bir alacak bulunmadığından, İİK'nun 106. maddesinde belirtilen 6 aylık yasal sürenin işlemeye başlamayacağının kabulü gerektiği-

Alacaklının Adi Ortaklığın Tasfiyesi İstemi:

Adi ortaklıktan ortaklar arasında elbirliği halinde mülkiyet olduğundan, ortağın hissesinin haczi mümkün olmayıp, ancak tasfiye payının haczinin mümkün olduğu- Tasfiye payının haczi için ortakların muvafakati gerekmediği ve adi ortaklık sözleşmesindeki "ortakların işin bitimine kadar ortaklıktan ayrılamayacaklar"ına ilişkin kararlaştırmanın, ancak "ortaklar arasında" hüküm ifade edeceği- Yasal koşullar oluştuğunda üçünü kişinin de ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebileceği ve bu bağlamda borçlu ortağın tasfiye payına haciz konulabileceği- Bir ortağın tasfiye payına haciz konulmasının, adi ortaklığın fesih ve tasfiye sebebi olduğu- Mahkemece, adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiye işlemlerinin de mahkemece yaptırılması gerektiği-