02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 331/1 maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğunun bozmayı gerektirdiği-
Asıl alacak miktarının brüt asgari ücretin altında olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet olmadığı-
"Alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek” (İİK. mad. 331) suçuna 5237 s. TCK. mad. 37-41 kapsamında iştirakin mümkün olduğu- Uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurum olduğu-
İcra masrafları ödenmemiş ise İİK. mad. 354 gereğince düşme kararı verilemeyeceği-
-5358 s. K. mad. 10 ile değiştirilen- İİK.'nun 339. maddesinin 1. fıkrasının “Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine … bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır" şeklindeki bölümünün ve "Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer." şeklindeki 2. fıkrasının Anayasaya aykırılığı olmadığına dair Anayasa Mahkemesi Kararı-
Ödeme taahhüdüne konu borcun tamamını değil sadece ödemekle yükümlü olduğu taahhüt taksit bedellerini ödeyen sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği-
İcra ve İflas Kanununda düzenlenen suçlarda uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği-
Özel bir etkin pişmanlık hükmü olan İİK.'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 345/a maddesinde düzenlenen takibi şikâyete bağlı sermaye şirketinin iflasını istememe suçu yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu ve İİK'nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmadığı, mahkemesince CMK'nun 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca durma kararı verilerek aynı Kanunun 253 ve 254. maddelerinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği-
İcra suçlarında uzlaştırma-
İİK. mad. 354 uyarınca müştekinin feragat etmesi veya borcun itfa edildiğinin sabit olması halinde dava ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kanunda yer almadığı halde, "ayrıca borcu karşılayacak malın haczedilmesi halinde de dava ve cezanın düşeceğinin belirtilmesi"nin hatalı olduğu- Kendisini vekil ile temsil ettiren müşteki lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken müşteki vekili yararına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-