-5358 s. K. mad. 10 ile değiştirilen- İİK.'nun 339. maddesinin 1. fıkrasının “Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine … bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır" şeklindeki bölümünün ve "Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer." şeklindeki 2. fıkrasının Anayasaya aykırılığı olmadığına dair Anayasa Mahkemesi Kararı-
Ödeme taahhüdüne konu borcun tamamını değil sadece ödemekle yükümlü olduğu taahhüt taksit bedellerini ödeyen sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği-
İcra ve İflas Kanununda düzenlenen suçlarda uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği-
Özel bir etkin pişmanlık hükmü olan İİK.'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 345/a maddesinde düzenlenen takibi şikâyete bağlı sermaye şirketinin iflasını istememe suçu yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu ve İİK'nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmadığı, mahkemesince CMK'nun 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca durma kararı verilerek aynı Kanunun 253 ve 254. maddelerinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği-
İcra suçlarında uzlaştırma-
İİK. mad. 354 uyarınca müştekinin feragat etmesi veya borcun itfa edildiğinin sabit olması halinde dava ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kanunda yer almadığı halde, "ayrıca borcu karşılayacak malın haczedilmesi halinde de dava ve cezanın düşeceğinin belirtilmesi"nin hatalı olduğu- Kendisini vekil ile temsil ettiren müşteki lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken müşteki vekili yararına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçi vekili tarafından başlatılan birikmiş nafaka alacağı ve 2011 yılı Temmuz ayından itibaren işleyecek aylık nafaka alacakları için icra takibinde, sanığın, şikayet tarihinden önceki üç aylık nafaka taksidini ödememiş olması nedeniyle şikayetçi vekilinin 07.01.2014 tarihli şikayet dilekçesiyle ... İcra Ceza Mahkemesine şikayeti üzerine başlatılan yargılama sırasında, sanığın mahkeme kararında belirtilen ve sorumlu olduğu miktarın üç aylık toplamı olan 7.500 TL'yi icra müdürlüğüne ödediği, fakat icra müdürlüğünün ayrıca tahsil harcını da sanıktan tahsil ederek maliye hazinesine yatırması gerekirken, ödeme miktarı üzerinden 682.50 TL'yi tahsil harcı olarak kesip Maliye Hazinesine ödeyerek kalan miktar olan 6.817.50 TL'yi şikayetçiye ödemesi suretiyle sanık hakkındaki davanın İİK'nın 354. maddesi uyarınca itfa nedeniyle şikayetin düşmesine karar verilmesinde sanığın sorumlu olduğu borç miktarını tam olarak ödeme iradesi gösterdiğinin ve atılı suçu işleme kastıyla hareket etmediğinin anlaşıldığı-
İİK'nın 347. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi yerine İİK'nın 354. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Suç tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında, TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımının gerçekleşmesi-
Borçlunun ödeme şartını ihlali kabahatinin, borcun taksite bağlanmış olması halinde ilk taksitin ödenmemesi ile oluşacağı, eylemin temadi eden niteliğine göre, alacaklının, ödenmeyen son taksit tarihinden itibaren İİK. mad. 347'de belirtilen süre içinde şikayet hakkını kullanabileceği, alacaklının şikayeti üzerine eylemin sabit görülmesi halinde, kabahatin üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılacağı, kabahatlinin borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı ödemesi halinde cezanın düşeceği ancak ödemeyi tekrar kesmesi halinde, aynı borç için, alacaklının şikayeti üzerine cezasının infaz edilen kısmı üç ayı geçmemek koşuluyla yeniden tazyik hapsi ile cezalandırılabileceği- Tazyik hapsi cezası henüz infaz edilmeden, ödeme taahhüdüne istinaden şikayete konu 30/08/2013 tarihli taksit bedeli ile aynı taahhüde esas olmak üzere 09/07/2014 tarihine kadar olan taahhüt taksit bedellerini ödeyen sanık hakkında itfa nedeniyle düşme kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu- İİK. mad. 354/1 uyarınca, itfa nedeniyle tazyik hapsi cezasının yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil edilerek düşmesine karar verilmesi gerektiği-